CHP'ye sayısız eleştiri yöneltebilirsiniz... Mesela Tek Parti
döneminin otoriter uygulamalarını, ekonomideki devletçiliğin
Türkiye'yi dünyanın gerisinde bırakmasını, halk yerine bürokrasiye
dayanılmasını falan söyleyebilirsiniz... Ama kimse CHP'ye "Kriz
körükleyicisi" ya da "Savaş meraklısı" diyemez. Çünkü Kurtuluş
Savaşı ertesinde ülkede barışı egemen kılan, Türkiye'yi 2'nci Dünya
Savaşı'nın bile dışında tutabilen bir partidir CHP... Bir başka
deyişle CHP "Devlet sorumluluğu" kavramı ile özdeşleşmiş bir
partidir.
Kendi geçmişini inkâr
Ancak kronik seçim yenilgileri sonunda CHP'nin kendi geçmişini
inkâr edercesine siyaseti sokağa taşıma çabaları ve bazı yasadışı
örgütlerin söylemlerini adeta benimsemiş bir görüntü vermesi, CHP
tarihindeki ciddi bir kırılmanın işaretçileridir. "Devlet
sorumluluğu" bu şekilde CHP'nin portföyünden çıkmaktadır.
Değişim mühendisliği
Seçim yenilgilerinin nedenini tahlil etmek ve "Devlet
sorumluluğu"nu bugünün değerleri ile güncellemek yerine, kendi
geçmişini inkâr etmeyi seçmek CHP'yi yönetenlerin "Değişim
mühendisliği" kavramından habersiz olduğunu gösteriyor.
Bu noktada yönetim kuramcısı Peter Drucker'e dönelim ve onun "Yeni
Örgütler Toplumu"nu anlatırken söylediklerini hatırlayalım:
Şimdi ne yapacağız
"- Her örgüt değişimin yönetimini kendi yapısının içine
yerleştirmelidir. Birincisi her örgüt, yapmaya alışık olduğu her
şeyi terk etmeye hazır olmalıdır. Yöneticiler her süreçte "Bugün
bildiklerimizi geçmişteki o zaman bilseydik, buna gene başlar
mıydık" sorusunu sormalıdırlar. Eğer bu sorunun cevabı "Hayır" ise,
örgüt o zaman "Öyleyse şimdi ne yapacağız" sorusuna cevap
aramalıdır."