Mehmet Barlas Sabah Gazetesi

Dilimizi takıntılarımıza kurban etmeyelim

Televizyon haberciliğinin gerçekten büyük ismi Walter Chronkite'ın (1916-2009), açık oturumlara ve haber programlarına çıkanlara verdiği bir öğüt vardır... Haberleri sunup yorumladığında Amerikan...

05 Haziran 2016 | 466 okunma

Televizyon haberciliğinin gerçekten büyük ismi Walter Chronkite'ın (1916-2009), açık oturumlara ve haber programlarına çıkanlara verdiği bir öğüt vardır... Haberleri sunup yorumladığında Amerikan başkanlarından daha fazla güvenilen Chronkite şöyle demişti:
-Bir televizyon programında yer aldığınızda, sizi izleyenlerin evlerinde konuk olursunuz.
Misafir olarak gittiğiniz bir evde sizi ağırlayan ev sahipleri ile kavga etmeniz ne kadar yanlışsa, televizyon programlarında da bağırıp çağırmanız, kavga etmeniz aynı derecede yanlıştır.
En çarpıcı ve yadırganacak düşüncelerinizi bile, güler yüzle ve sakin bir üslupla anlatmanız mümkündür.

Takıntılar ve dilimiz
Bizim televizyonlarımızda siyasetçileri ve tartışmacıları izlerken, Chronkite'ın bu öğüdünü hep hatırlıyorum. Sanki dilimizin sözlüklerindeki kelimeler kifayetsizmiş gibi aynı takıntıları belirli sıfatlarla tekrarlamayı ve seçmenin hep reddettiği tutumları temcit pilavı gibi defalarca sofraya sürmeyi marifetmiş gibi sunanlar yok mu?
Rahmetli Turan Güneş 1950 seçimlerinin kampanyasında Kandıra'lı bir Demokrat Partili'nin "İsmet Paşa asker kaçağıdır" diye konuşma yaptığını duyunca "Hem paşa diyorsun, hem de asker kaçağı diyorsun. Olur mu böyle şey" diye sorgular bu kişiyi.
Adam da "Ne yapayım yani, İsmet Paşa'yı sevmiyorum... Bunu en kısa yoldan böyle anlatıyorum" diye cevap verir.

Esop'dan dersler
Halkın oyu ile seçilmiş, girdiği her seçimden zaferle çıkmış bir siyasetçiye, hiçbir seçimi kazanamamış eziklerin "Diktatör" demeleri de böyle bir şey değil midir? Mesleki yetersizliklerine dilimizi kurban edenlerin Esop'dan (MÖ 620-560) ders almaları herhalde yararlı olacaktır.

Dil çok değerlidir
Bir köle olan Esop'un efendisi Ksantos, akşam yemekte konuklar olacağını ve en iyi yemek neyse ondan yapılmasını emreder. Akşam sofraya dil gelir.
Haşlama, kızartma, ızgara dilden başka yemek yoktur. Konuklar gidince efendisi Esop'u azarlar ve "En iyi yemek dil midir" diye çıkışır. Esop da "Dil ilmin anahtarı, dostlukların harcı, hukukun güvencesi, anlaşmanın aracıdır.
Dilden değerli ve iyi bir başka şey yoktur" cevabını verir Ksantos'a..

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Atatürkçüleri tasfiye etti, FETÖ’cüleri aday yaptı’ 15 Nisan 2023 | 587 Okunma FETÖ ve PKK’nın adayı belli, sizin adayınız kim? 14 Nisan 2023 | 585 Okunma CHP’den ‘PKK ile müzakere’ sözü 13 Nisan 2023 | 660 Okunma Erdoğan arayı gittikçe açıyor 12 Nisan 2023 | 1.889 Okunma Atatürk’ün kurduğu partide Atatürkçü aday yok 11 Nisan 2023 | 544 Okunma