Yunanistan'a özellikle Almanya tarafından empoze edilen ağır
mali şartların kabul edilip edilmemesi tercihinde halkın eğilimini
anlamak için Başbakan Çipras konuyu referanduma taşıdığında, Alman
Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble "Oylar hiçbir şeyi değiştiremez"
demişti.
Gerçekten de Yunan halkının referandumda "Hayır" demesi hiçbir şeyi
değiştirmedi. Çipras hükümeti bütün şartları kabul etti.
Yunanistan uzun süreli bir kapitülasyon dönemine girdi. O dönemde
Çipras'la yolunu ayıran müstafi Maliye Bakanı Yanis Varoufakis "The
Guardian" gazetesine verdiği demeçte durumu tahlil ederken "Zaten
biz Yunanlılar Avrupa'nın zencileriyiz" diye yakınıyordu.
Seçime giderken
Şimdi biz yeni bir genel seçime giderken oylarımızın neleri
değiştirebileceğini acaba hiç düşünüyor muyuz? Bir başka deyişle
acaba iç dinamiklerle dış konjonktür arasındaki interaktif
ilişkilerde son kararı seçmenler mi, yoksa dış konjonktüre yön
veren süper güçler mi verir?
Ya da şöyle bakabiliriz olaya... Amerika "Demokrasi getiriyorum"
diyerek Irak'ı işgal etti. Bu işgal sonunda Irak'ta iç savaş
başladı... Iraklı Kürtler bağımsız devlet kurma aşamasına geldiler.
Şiilerle Sünniler arasındaki ayrılıktan, bir de IŞİD çıktı