Sayısız genel seçim yaşadım gazetecilik hayatımda... Ama dış
dünya medyasının Türkiye'deki bir genel seçimle bu kadar ilgili
olduğunu hatırlamıyorum. O kadar ki mesela "The Economist"in
yaptığı gibi, taraf bile oldular bu seçim öncesinde... Veya bizim
CNN-Türk'ün Türkiye'ye ne kadar Fransız baktığını bile görmedik
mi?
Aslında bu seçimden sonra da hem Gülen Örgütü'nin paralel
yapılanması, hem de PKK terörü ile mücadelenin hiç ara verilmeden
devam edeceğini biliyorduk. Ayrıca halkın seçtiği Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın Anayasa'dan aldığı yetkileri sonuna kadar kullanacağını
da biliyorduk. Şimdiyse tek başına AK Parti iktidar olduğuna göre
bu maddelerin geleceği zaten tartışma dışı...
Yeni Türkiye
Bu arada bazıları "Yeni Türkiye" söylemini kabullenmeyip "Değişen
ne var ki" diyorlar ya. Ama seçim sonuçları onları herhalde yeniden
düşünmeye zorlayacaktır... Yeni Türkiye'nin seçmeni, kimlik
siyasetini de reddetmek olgunluğunu sergilemiştir. Artık siyasi
partiler terörü, şiddeti ve nefreti herhalde gündemlerinden
düşüreceklerdir.
Farklı bir dönem
7 Haziran'a kadar farklı kimlik siyasetlerini içinde barındıran
"Yeni Merkez" konumundaki AK Parti'nin kayıpları da, kimlik
siyasetini temsil eden iki partinin AK Parti'den kopardıkları
oylardan kaynaklanmıyor muydu? Eski Türkiye'nin merkez- kitle
partileri de, etnik kimlikleri içlerinde eritmezler miydi? Demek ki
önümüzdeki süresi belirsiz bir dönemde etnik kimlikler, Türk
siyasetinde ağırlıklı rol oynamayacak. Eğer bu süreç uzlaşmanın ve
birlikte yaşamak azminin gündeme gelmesi ile sonuçlanırsa,
demokrasimiz eskisinden daha sağlıklı olarak gelişmesini
sürdürecektir.