Turgut Özal'ı vizyonu açısından yaşayan pek çok siyasetçiden
daha ileride görmez miyiz? Ama düşünün ki Özal interneti
görmemişti... Özal yaşarken Irak'ta Saddam, Rusya'da Yeltsin vardı.
Amerika 11 Eylül 2001'deki saldırıya hedef olmamıştı ve Irak da
Afganistan da işgal edilmemişti... İnsanın gen haritası
çıkartılmamıştı, Çin serbest pazara geçmemişti, Doğu Avrupa da,
Kıbrıs Rumları da Avrupa Birliği üyesi değildiler.
Değişimi yok saymak
Bu durumu daha da önceki tarihlerde yaşayan ve gerçekten vizyon
sahibi olan tarihi isimlere uyarladığınızda, ne tür çarpıcı
sonuçlara varacağınızı görebilirsiniz.
Ama bir durumu ve özellikle değişimi anlamak yerine ona karşı ya da
yandaş olmak, galiba bazılarına daha kolay geliyor. Ya da
"Değişim"i gözlemleyip güncel koşulları irdelemek yerine, değişimi
yok sayıp, eski söylemlerle yurt ve dünya sorunlarına yaklaşmak,
herhalde bazıları için en kolay yol.
"Tongue fu"
"Sözlü Dövüş Sanatı" diye dilimize çevrilen "Tongue Fu"dan bazı
genellemeleri aktararak, zaman zaman bizleri karamsar kılan bağnaz
ve saplantılı sertliklerin sözcülerinin neleri gözden
kaçırdıklarını hatırlayalım:
- Tartışma bilgi değiş tokuşu, münakaşa ise duygu değiş
tokuşudur.
- Birçok insan düşündüğünü sanır; aslında yaptıkları sadece
önyargılarını yeniden düzenlemektir. Hoşgörü nedir?