Dâhi fizikçi Einstein meslektaşlarına "Gerçekler teoriyi doğrulamadığı zaman gerçekleri değiştirin" diye yol gösterirmiş. Bu yaklaşım fizik olaylarını incelerken doğru olabilir. Isı veya basınç gibi gerçekleri değiştirip, teorinizi belki doğrularsınız. Ama sosyo-politik gerçekleri görmezden gelseniz bile onlar varlıklarını da etkilerini de sürdürür. Ve bu gerçekleri doğru anlarsanız bunları da, bunların üzerine bina edilen teorileri de değiştirebilirsiniz.
Yugoslavya ve Irak
Bizler zaman zaman tarihte olduğu gibi bugünkü gerçekleri de
görmezden gelmeyi daha kolay bulduğumuz için, sanal gerçekler
üzerinde kurulu teorilerle zamanı geçirmedik mi? Bu durumu daha
trajik süreçlerde yaşayan toplumlar da var. Akıllarının boyu
ihtiraslarından kısa olan ve hem yurt hem de dünya gerçeklerini
algılama kabiliyetleri sıfır düzeyinde bulunan kadroların yakın
dönemlerde Yugoslavya'yı, Irak'ı ve son olarak Suriye'yi hangi
felaketli noktalara sürüklediğini hiç unutmamalıyız.
Değiştiremezsiniz
Televizyon ekranında yansıtılan görüntüler veya haberlerde
anlatılanlar hoşumuza gitmediği zaman uzaktan kumanda aygıtı ile
başka kanala geçebiliriz. Bu da yetmezse düğmeye basıp kapatırız
televizyonu. "Being There" filminde Peter Sellers'in oynadığı
"Bahçıvan"ı (Chance the Gardener) hatırlıyor musunuz? Doğduğundan
beri evden çıkmayan ve dünyayı televizyondan izleyen Bahçıvan, 40
yaşında ilk kez New York caddelerine çıktığında kendisini tehdit
eden siyah derilileri elindeki uzaktan kumanda aygıtı ile yok
etmeye çalışmamış mıydı?
Geçiş süreci
Kısacası Türkiye'deki ve dünyadaki siyasal ve sosyal çalkantıları
yansıtan olayları izlerken, uzaktan kumanda aygıtı ile başka kanala
kaçıp bu olayları görmezden gelmek mümkün değil. Çünkü bunlar
gerçek dünyamızda varlar. İçinde bulunduğumuz dönem ve coğrafya ise
bu gerçeklerden kaynaklanan çatışmaların zirveye tırmandığı
gelişmelere sahne olmakta. Bir anlamda bir geçiş sürecinin
yaşandığı ve haritaların yenilendiği dönemi yaşamaktayız…