Bundan beş yıl önce Amerikalı bir gazeteci, ülkesinde son 40
yılın ağırlıklı dış politika belirleyicileri olan Brent Scowcroft,
Zbigniew Brzezinski ve Henry Kissinger'i bir araya getirip, bir
"Beyin Fırtınası" oturumu yapmıştı. Bu akıllı Amerikalıların
sağlıklı öngörüleri akılsız Amerikalıların simgesi konumundaki
Donald Trump'ı belki görmezden gelmemizi sağlayabilir.
Bu oturumda söz konusu bu üç önemli ismin üzerinde uzlaştıkları
gözlemlerden veya saptamalardan bazıları şöyleydi:
- Eski dünyanın siyasi ve diplomatik sistemi "Ulus devletler"
üzerinde kurulmuştu. Ama bu değişiyor. Örneğin AB var Avrupa'da;
Ortadoğu'da ise durum karmakarışık. Özetle "Global
Balkanizasyon"dan söz edilebilir.
Ulusal sınırlar eriyor
- "Bilişim teknolojsi" dünya kamuoylarını değiştirdi. Dünya
politize oldu. Eski güç kavramları bugüne yetmiyor. ABD, ekonomik
olarak da askeri olarak da Roma'dan beri görülen en büyük güce
sahip. Ama bu güç, bugünün sorunlarını çözmeye yetmiyor. Ulusal
sınırlar eriyor, devlet dışı faktörler ağırlık kazanıyor.
Rusya, Avrupa ve Çin
- Rusya Avrupa ile yakınlaşmak zorunda. Çünkü azalan nüfusu ile
Asya'ya kayarsa karşısında Çin'i bulacak sonunda. Ukrayna da AB'ye
ve NATO'ya kayıyor. Rusya soğuk savaş ortamına itilmemelidir. ABD
Çin'i müttefik yapmasa da, düşman yapmamalıdır. ABD dünyada
sorunları yaratan değil çözümlere katkıda bulunan bir ülke
olmalıdır...
Tek başına kalan izole edilir
Scowcroft, Brzezinski ve Kissinger'in yıllar önce seslendirdikleri
bu gözlemler, aradan geçen yıllardan sonra da bugünün gerçekleriyle
uyumsuz değiller. Bu gözlemlerden veya öğütlerden en çarpıcı olanı
da "Doğru olanı yapmak, güvenilir olmaktan daha önemlidir. Bu
dünyada tek başına hareket eden, izole edilir"
şeklindeydi.
Yaşayarak öğreniyoruz