Sadece Türkiye'de olup bitenlere takılır ve siyasetçilik mesleğinin ve siyasi gerginliklerin sadece Türkiye'ye özgü şeyler olduğu gibi bir yanılgıya düşerseniz, kötümserlik duygusu size egemen olur. Amerikan başkanlık seçimine uzanan ve Demokratlar ile Cumhuriyetçilerin adaylarını belirlemek için yapılan ön seçimlerde aday adaylarının ve özellikle Trump'ın rakipleri hakkında söylediklerini ve yaptıklarını izliyorsanız, ne dediğimi anlamışsınızdır. İnsafsız meslek Son olarak "Hillary Clinton bir yalancıdır" başlıklı bir filmde Hillary Clinton'ın çeşitli konularda birbirleriyle çelişen açıklamalarını sergiledi. Hillary Clinton da televizyona verdiği bir söyleşide Trump'ın başkan olmaya ehil bir kişi olmadığını somut örneklerle anlattı. Kısacası siyaset dünyanın her ülkesinde iyileri ve kötüleri içinde barındıran bir meslektir. Rakibiniz kaybetmeden sizin yükselmeniz imkânsız olduğu için bir anlamda acımasızlık ve saldırganlık da vardır bu mesleğin özünde. Biraz kalabalıklar Hindistan'da genel seçimlerde 814 milyon seçmen oy kullanır ve 543 sandalyeli parlamentoda hangi partinin çoğunluğu alacağını belirler. Bu parlamentonun Senato'sunu da (Rajya Sabha) Avam Kamarası'nı da (Lok Sabha) ziyaret edip oturumları izlemiştim... Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nu andıran Lok Sabha'da farklı inançlara sahip ve farklı dillerde konuşan milletvekillerinin konuşmalarını, simultane tercümanlar çeviriyorlardı.