Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğu için hem Başbakanlığı
hem de AK Parti genel başkanlığını bırakırken, siyasetin deneyimli
isimlerinden seslendirilen uyarılara hak vermemek imkânsızdı. Bu
uyarılarda Cumhurbaşkanı olmak için partilerini Mesut Yılmaz'a ve
Tansu Çiller'e bırakan Turgut Özal ile Süleyman Demirel'in
yaşadıkları hatırlatılıyordu.
ANAP da DYP de yok oldular
Gerçekten de Turgut Özal'ın kurucusu
olduğu ANAP Mesut Yılmaz döneminde
bambaşkabir kimliğe
bürünmüştü.
Sistem Başbakanlık merkezli olduğu için de, Turgut Özal
Çankaya'da adeta iktidarsızlığa mahkûm edilmişti. Aynı şekilde
Süleyman Demirel Cumhurbaşkanlığına geçince, Tansu Çiller hem
Başbakan hem de DYP Genel Başkanı olmuş ve Demirel de, tıpkı Özal
gibi iktidarını yitirmişti. Bu konumunu ancak DYP'yi bölerek
değiştirebildi.
Sonuçta bugüne bakarsak ortada ne ANAP ne de DYP
var...
Post-Erdoğan süreci mi?