Siyasette gündem değiştirmek çok kolay değildir. Neticede
ülkelerin sorunları kuşaktan kuşağa aktarılmış ve bunlar siyasetin
yerleşik gündemi haline gelmişlerdir. Ancak Türkiye bu konuda
galiba bir istisna. Çok kısa zaman öncesine kadar neler konuşurduk
bir hatırlayın.
Muhalefetten önüne gelen cumhurbaşkanı adayı olmak istiyordu. Bir
de eline her sazı alan erken seçim diyordu. Bir anda gündem
değişti. Herkesin aklı ABD Doları'na kaydı. Kur operasyonlarıyla
hızlı yükselen dolar, Türk Lirası'nın karşısında hızla değer
kaybetmeye başlayınca kimsenin ağzını açacak hali kalmadı.
Muhalefette kafalar eskisinden farklı çalışıyor. Birincisi artık
biliyorlar ki Parlamento'daki çoğunluk yani 360 milletvekili
istemeden erken seçim falan olmaz. İkincisi Cumhurbaşkanı kendisi
istifa etmeden yine erken seçim olamaz. Bu ihtimaller ortada yok.
Ama düne kadar sanki bu ihtimaller varmış gibi bol bol atıp
tutuyorlardı. Erken seçim dışında bol bol aday üretiyorlardı.
Hatta bazılarına göre Cumhurbaşkanı adayının dediği dedik olması
şartmış. Mesela Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş gibi…
Ancak dün Kemal Kılıçdaroğlu "Ne İmamoğlu'nu ne de Mansur Yavaş'ı
aday yaparız. Çünkü...