Benim gazeteciliğe başladığım dönemde köklü gazeteler her gün
birer birer okurlara satılırdı. Simaviler Hürriyet'in, Karacanlar
Milliyet'in, Yunus Nadi vârisleri Cumhuriyet'in sahipleriydiler.
Askeri darbelerde bile sahipler değişmezdi, sadece gazete
yönetimleri değişirdi. Mesela 27 Mayıs'tan sonra Orhan Erkanlı
Hürriyet'te önemli görevler almıştı. 12 Mart darbesinde de
Cumhuriyet sahip değiştirmedi ama Nazime Nadi ile kızları ve
damatları başyazar Nadir Nadi'yi gazeteden uzaklaştırdılar.
İlk büyük satış
Bir büyük gazetenin ilk kez satılmasına örnek Milliyet'in Ercüment
Karacan tarafından Aydın Doğan'a satılmasıdır. O satış çalışanları
çok endişelendirmişti. Hatta Spor Servisi'nin yöneticisi Namık
Sevik o sırada çok fazla izlenen ve Afrikalıların köle yapılması
sürecini işleyen "Kökler" dizisine gönderme yaparak "Kunta Kinte
gibi satıldık" demişti.
Satış ve alışlar
Milliyet'ten sonra gazetelerin okurlara değil de yeni patronlara
satılmasına alışıldı. Özal döneminde Asil Nadir başta Günaydın
olmak üzere, aralarında Güneş'in de bulunduğu gazeteleri satın
aldı. Derken Erol Simavi'nin Hürriyet'i Aydın Doğan'a satmasına
sıra geldi. Daha sonra Aydın Doğan ilk göz ağrısı olan Milliyet'i
ilk kez sattı ve tepkiler üzerine geri de aldı. Ama sonunda
Milliyet, Vatan'la birlikte Erdoğan Demirören'in oldu. Şimdi de
sade Hürriyet değil Doğan Medya Grubu'nun tamamı, Erdoğan
Demirören'e satılıyor.
Eski günlerde...
Eskiden gazeteler sadece her sabah okurlarına satıldığı için,
satılmak konulu nükteler bugünkülerden farklıydı. Mesela iktidar
yanlıları "Ahmet Emin Yalman her gün 25 kuruşa Vatan'ı satıyor"
benzeri nükteler yaparlardı. Bugün ise kimsenin Hürriyet ile
birlikte Posta'nın, Kanal D'nin, CNN Türk'ün satılmasını nükte
konusu yapması kolay değil. Çünkü bu satışta bini aşkın çalışanın
da kaderleri söz konusudur.
Sabır dileği
Şu anda okuduğunuz Sabah gazetesinin post-modern darbe sonrası
dönemde yaşadıklarını ve kaç kez TMSF'ye geçtiğini hatırlarsanız,
yeni dönemin eskisinden ne kadar farklı olduğunu bir kez daha
anlarsınız.
Sonuçta Doğan Holding'den yapılan açıklamaya göre 890.000.000 $
(Sekiz yüz doksan milyon ABD Doları) "hisse değeri" üzerinden,
Demirören Holding A.Ş. ile satış görüşmelerine başlanmıştır. İşin
sonunda tüm çalışanlara ve özellikle mesleki kaderlerini Aydın
Doğan'a bağlıymış gibi görenlere Allah'tan sabır ve kolaylıklar
diliyorum...