Geçmiş yaz tatillerinden birinde Yalıkavak'tan Bodrum'a direksiyon başında gitmekteydim. Cep telefonum çaldı, açtım... Karşımda Süleyman Demirel vardı. "Çoktandır sesini duymadım, nerelerdesin" dedi. Bodrum'da olduğumu söyleyince güldü, "Ben o yolları yapmasaydım, Bodrum'a biraz zor giderdin" dedi.
Ben o yolu yapmasaydım
Haklıydı... Eskiden de Bodrum'a giderdik. Ama tek şeritli yollardan
geçtikten sonra Bafa Gölü'ne gelir ve döne döne dağı tırmanırdık...
Bodrum'a gelirdik ama gerçekten zor gelirdik...
Türk siyasetine damga vuran isimlerin arasındaki farkı, Demirel'in
"Ben o yolu yapmasaydım" sözü simgeler bence...
Barajlara, köprülere, tesislere imza atmayı bilen siyasetçilerle,
sadece kavga etmeyi bilen siyasetçiler arasındaki farkı simgeler
"Ben o yolu yapmasaydım" şeklindeki cümle...
Bir anı...
Geçen yaz Ali Şen'in Bodrum'daki evinde Demirel'le birlikte olmuş,
uzun uzun konuşmuştum. Vücudu hastaydı ama beyni ve belleği eskisi
gibi güçlüydü... 1980'e dayanan günlerde onu Boğaz'daki evimde
ağırlamıştım. O gün yediği Antep yemeklerini hatırlatmıştı bana...
Pencereden Boğaz'a bakarken kendisine takılmış ve "Şu Boğaz
Köprüsü'nü biraz daha geniş yapsaydınız trafik böyle sıkışmazdı"
demiştim. Bu sözlerim üzerine Demirel gülmüş ve "Sen ne diyorsun
yahu, ben her sefer 'Boğaz'a köprü yapacağım' dediğimde CHP'liler
'Yaptırmayız' diye bağırmazlar mıydı" demişti.
Eserler ve isimler
Turgut Özal'ın Atatürk Barajı'nı tamamlamak için gösterdiği çaba
veya Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve otoyollar, Özal'dan bugüne
kalan en somut anılar değil mi? Demirel'le Özal arasındaki gerçek
rekabeti "GAP'ı kimseye gaptırmam" polemiğinde görmez miyiz?
Bugünü düşünün... "Marmaray" ile Asya'dan Avrupa'ya geçerken Tayyip
Erdoğan'ı hatırlamamamız mümkün mü? Bu yıl 3'üncü Boğaz Köprüsü
hizmete girerken veya iki yıl sonra yeni havalimanı açılırken, yine
Erdoğan'ın adı anılmayacak mı?