Yeni dünyadaki sosyo-politik eğilimlerin neler olacağını
tartışanlar, genellikle "Globalleşme"nin sona ermek üzere olduğunu
seslendiriyorlar.
Onlara göre "Ulus Devlet" yeniden yükselen değer olmak
üzereymiş...
Savaşma seviş
20'nci yüzyılın ortalarında özellikle ABD'nin Vietnam Savaşı'nı
protesto için seslendirilen "Savaşma seviş" şeklindeki sloganlar ve
pankartlar, bu yüzyılda bir anlam taşımıyor.
Hatta geçenlerdeki bir televizyon açık oturumunda bir konuşmacı bu
sloganla "Temel ben evliyim, ikisini de yaparım diyormuş" diyerek
alay da etti.
Türküm doğruyum
Şiir okumanın nazım, konuşmanın nesir olduğunu yeni öğrenen
Molier'in Kibarlık Budalası "Meğer ben hep nesir söylüyormuşum"
diyerek şaşırır ya...
Bizler de meğer globalleşirken ulus devleti de korumuşuz diyerek
şaşkınlığımızı ifade etmek durumundayız. Gerçekten yeni Türkiye'de
her şeyden birer parça var...
"Türküm, doğruyum, çalışkanım" diye başlayan öğrenci andı bile,
arşivden çıkartıldı ve ulus devletin söylemleri arasına yeniden
girdi.
Her yerde varlar
Bütün bu arayışların ve değerlendirmelerin arasında ABD'yi ve bu
ülkenin başkanı Trump'ı nereye oturtmak gerekiyor?
Çünkü globalleşmeyi kesin şekilde reddetmesine ve merkantilizme
dönüş yapmak için her çeşit anlaşmayı yok saymasına rağmen, bu
Trump'ın ulus devletinin dünyanın her köşesinde askerleri ve uydu
adamları var. Bizim FETÖ'nün altını kazıdığınızda bile, 1950'lerde
dünyada "Komünizmle mücadele"yi, örgütleyen CIA ile karşılaşmıyor
musunuz?
Nükleer savaş mı?
Kısacası "Globalleşme mi yoksa ulus devlet mi" içerikli
tartışmalar, ABD söz konusu olduğunda anlamsız kalıyorlar.
Çünkü Amerika'da her şeyden biraz biraz var... Ve son olarak Trump
1987'de Rusya ile imzalanan "Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler
Anlaşması"ndan ülkesinin çekileceğini açıkladığına göre, bu ülkenin
gündeminde bir nükleer savaş ihtimali bile var.
Kaşıkçı ve Brunson
Yani bahtsız Kaşıkçı'nın ölüm emrini kim verdi diye araştırmak pek
anlamlı değil. Çünkü Trump bu sorunun sorulmasını neredeyse
yasaklamak üzere... Kaşıkçı bir Suudi gazeteci değil de Brunson
gibi Evangelist bir papaz olsaydı, kaderi de farklı olurdu.