Mevsim değişikliğinde saatlerin geriye alınacağını duyan
Temel'in kolundaki saati, satın aldığı mağazaya geri verdiğini
duymuşsunuzdur.
Bu tür fıkraların bizde "Temel" figürü üzerinde
kurulduğuna fazla takılmayın... Fransa'da
da "Marius" fıkraları yok mudur? Mesela yeni satın aldığı
bastonun uzunluğundan yakınan Marius'a arkadaşı "Bastonu
altından biraz kesip kısaltırsan sorun kalmaz" diye yol
gösterince Marius sinirlenmiş... "Bastonun altı değil, üstü
bana uzun geliyor" demiş.
Nasıl yetişsin?
Bir zamanlar İsviçre'de de "Poldi" fıkraları vardı...
Bunlardan birinde yolda yürüyen Poldi'nin başına havada uçan bir
kuşun pisliği düşer. Poldi aşırı sinirlenince yanındaki arkadaşı
mendilini uzatır ve "Bu kadar sinirleneceğine bununla sil,
temizle pisliği" der... Poldi daha da sinirlenir ve "Uçan
kuşa nasıl yetişebilirim ki" diye cevap verir.
Zekâ yarışması
Ama yine de bizim Temel'li fıkralardaki zekânın yansımaları
bunlarınkinden daha parlaktır. Herhalde duymuşsunuzdur...
Sınıf arkadaşları aralarındaki en zeki olanı seçmeye çalışırlarken
Dursun atılmış,"Aranızda en zeki olan benim, dört aylıkken yürümeye
başlamışım" demiş. Bunu duyan Temel gülmüş ve
Dursun'a "Bu senin gerizekâlı olduğunu gösterir. Ben kendimi
dört yaşıma kadar kucakta taşıttım" demiş... Siyasette de
böyle kişilikler vardır...