Şu anda Türk siyasetinin galiba en önemli sorunu, HDP ile PKK'nın aralarındaki farkların saptanmasıdır.
PKK varlık sebebini teröre ve şiddete bağlamış, Türkiye Cumhuriyeti yaslarına göre de, uluslararası hukuka göre de bir terör örgütüdür. Ancak bu örgüt ideolojisi ve hedefleri de bulunan bir siyasi oluşumdur da...
HDP ise Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na uyumlu olarak yapılanmış meşru bir siyasi partidir. Seçmenlerin oyları ile belirlenmiş milletvekilleri yeminlerini ettikten sonra TBMM'de göreve başlamışlardır.
Uzantı mı?
Özellikle PKK'nın terör eylemleri sonrasında HDP sözcülerinin bu eylemlere destek veren söylemleri ve HDP'li belediyelerin hizmet yerine hendeklerle teröre yataklık etmeleri, kamuoyunda "Acaba HDP bir anlamda PKK'nın uzantısı mı" kuşkusunu uyandırmaktadır. Bu kuşkunun somut bir girişime dönüşmesi ise, HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına dayanmıştır.
Umursamıyorlar
Varlığını meşruiyete dayamış ve gücünü seçmenlerinden alan bir siyasi partinin bir terör örgütü ile özdeş görünmesi, olağan koşullarda, bu parti için büyük bir sorundur. Ama görüldüğü kadarıyla şu anda HDP'ye yön veren kadrolar bu sorunu pek umursamamaktadırlar.