Piyasa, bilinçaltında şubat ayına kilitlendi. Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın Birleşik Arap Emirlikleri'ne yapacağı
ziyaret, sanki Türkiye'ye döviz açısından ufuklar açacak.
BAE Emiri'nin bundan evvelki ziyaretinde 16 milyar dolar yatırım
programıyla gelmesi, şubattaki ziyareti hayal ufkundaki rakamlara
bağlıyor.
Bilmiyorum bu gerçek olur mu?
Aynı beklentilerin Suudi Arabistan için de söz konusu olduğu
biliniyor.
Bu ülkelerle ilişkiler bozulduğu zaman akla gelmeyen kötülükler de
devreye giriyor.
Mesela, bir kanun kaçağının Birleşik Arap Emirlikleri'ne
sığındıktan sonra Türkiye'nin gündemine manevi el bombaları atması,
hepimizi şaşırtmıştı.
Aynı şekilde Kaşıkçı cinayetinden sonra Suudi
Arabistan veliahtının Türkiye'yi karşısına alan politikalar
izlemesi de dikkatleri çekmişti.
EKONOMİNİN ASIL GÜCÜ
Biliyoruz ki taşıma suyla değirmen bir miktar dönüyor.
Ekonominin asıl gücü, ülkenin izlediği siyasete ve sahip olduğu
potansiyele bağlı.
Ama toplum şu anda çekilen sıkıntıların geçici olduğunu bildiği
halde Türkiye'nin potansiyeline sığmayan bazı gelişmelere de
üzülüyor.
Bu sadece...