Tarihin ve coğrafyanın birlikte yaşamaya mecbur ve mahkûm ettiği
insanların siyasi kamplaşmalara taraf olup birbirlerinden nefret
etmeleri, akıl dışı olsa da bir gerçek... Neticede bazıları için
demokratik siyaset de, farklı görüş sahiplerinin veya partililerin
karşıtlarına "Devran döner ve bir gün biz de seni içeri tıkarız"
çizgisinde bakmaları şeklinde algılanmıyor mu?
Ayrılan yollar
40 yıllık dostların bu tür siyaset anlayışı yüzünden selamı sabahı
kestikleri, aynı mesleği paylaşanların birbirlerini tasfiye etmek
için anlamsız suçlamalar seslendirdikleri, "Karşı tarafı dinlemek"
yerine "Karşı tarafı susturmaya çalışmak" yönteminin yeğ tutulduğu
bir ortamdayız.
Arşivime koyduğum bir yazısında Çetin Altan birbirlerini yerden
yere vuran ama birlikteliklerini de sürdüren insanların ne tür bir
dürtüyle hareket ettiklerini anlatmıştı.