Putin ve Ruhani'ye ev sahipliği yapan Erdoğan, Türkiye'nin önünde açılan yeni ufukların da seslendiricisi olmaktadır. Yakın geçmişe kadar İttifak lideri Amerika'nın yörüngesinden çıkamayan ve dostlarını da düşmanlarını da Washington'a bakarak belirleyen Türkiye için, Rusya ve İran'la da dostça diyaloglar kurmanın mümkün olması, yeni ufukların ön plandaki manzarasıdır.
Saplantılı ve kalitesiz
Ancak bizi bu yolda zorlayan bir şey de var... Demokratik rejimin vazgeçilmezi olan CHP muhalefeti, ne yazık ki içine girilen yeni dönemin farkında değilmiş gibi davranmaktadır.
İç ve dış siyasette atılan adımların gerçekçi eleştirileri yerine, özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından seslendirilen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan saplantılı ve kalitesiz saldırılarla, ana muhalefet günü geçirmektedir.
Trolleşme süreci
Derin gözlemleri ile Türk sosyo- politik yaşamını tahlillerine konu eden Şükrü Hanioğlu, geçen hafta sonundaki yazısında, siyasetin yakın geçmişteki zorlama bir "Entelektüelleştirme" sürecinden de daha aşağı inişini irdelemişti.
Bu açıdan bakıldığında mesela Hatay'a giden sanatçılara ve sporculara "Güruh" diyen Kılıçdaroğlu'nun "Trolleşme"sinden söz edilemez mi?
Trol kampanyaları
Konuyu açmak için Şükrü Hanioğlu'ndan alıntılar yapıyorum:
- "Trol kampanyaları"nda yazılanlar, kısalıkları, cümle düşüklükleri ve imlâ bozuklukları dışında sansasyonel medya değerlendirmeleri ve televizyon açık oturumları ile ciddî benzerlikler göstermektedir.
- Mevcut "kültür" ve "siyaset" düşünce üretimini "karşıt"ı aşağılama ve olumsuzlamaya indirgemekte ve "siyasal iletişimde bulunan duyarlı vatandaşlar"ın yerini "örgütlü saldırgan topluluklar"ın aldığı, bunun neticesinde de trollüğün...