CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu siyasete olmasa da edebiyata olumlu katkılarda bulunuyor. Örneğin Mehmet Akif'in çok bilinen dizelerinde söylenilenin doğru olduğunu davranışları ile kanıtlıyor...
"Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi"
Dün Çorum'daki mitingde şeker fabrikalarının özelleştirilmesi projesine karşı çıkan Kılıçdaroğu, tıpkı 1983'te Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp'ın televizyon açık oturumunda Turgut Özal "Köprüleri satacağız" dediğinde "Sattırmayacağız efendim" dediği gibi konuştu... Galiba Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben "Sana vallahi sattırmayacağız bu fabrikaları" dedi...
Calp'tan Kılıçdaroğlu'na...
Halkçı Parti'nin ne olduğunu artık pek hatırlayan yok. Ama Kılıçdaroğlu'nun artık bıkkıntı veren saldırgan ve ölçüsüz söylemlerini dinleyen yeni kuşaklar, onun liderliğindeki CHP'nin girdiği her seçimde kaybettiğini hatırlıyor.
Gerçekten Kılıçdaroğlu'nun artık kendisini yenilemesi gerekiyor.
Ama bu konuda herhangi bir düzelme görülmemekte...
Şeker vatanmış
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi söz konusu olduğunda "Şeker vatandır, vatan satılmaz" benzeri tam anlamıyla demagojik bir söylemle olaya karşı çıkan, askerlere moral vermek için Hatay'a giden sanatçılara ve sporculara "Güruh" diyen bir siyasetçi modeli var karşımızda.
O anda gündemde hangi konu varsa, aynı konuda dün söylediğinin tam tersini söyleyebilen bir siyasetçi bu.
Hezeyanları ve histeri krizleri
Dün AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, düzenlediği basın toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na haklı olarak çok sert tepki gösterdi. Ünal, "Kemal Kılıçdaroğlu'nun hezeyanlarından, histerilerinden, histeri krizlerinden bıkmış usanmış durumdayız" dedi ve şunları söyledi:
"-Kemal Kılıçdaroğlu, kürsüye çıkıp ağzına geleni sayıyor, son derece rahat, son derece relaks, böyle adeta antidepresan kullanmış, sakinleştirici almış bir ruh haliyle, gülerek her türlü ağır hakareti, çirkin ifadeyi kullanıyor.