Siz sayın gazete okurları her gün bizlerin köşelerimizde
yazdıklarımızı değerlendirirken, acaba hangi sıklıkta "Ben de
böyle düşünüyorum" diyorsunuz içinizden? Bizim meslekte
başarının ölçülerinden biri okurda bu düşüncenin oluşmasıdır
da...
Bu konuya bizim mesleğin büyük isimlerinden olan Peyami Safa da
takılmış uzun yıllar önce... "Yedigün"de 29 Ağustos 1939'da
yayınlanan Server Bedi imzalı ve "Muharrirlikte nasıl
tutunabilirsiniz" başlıklı yazısında şunları
söylemiş:
Diploma şart mı?
- Diploma mı? Ne gezer! Bu cadde pek çok diplomalılar da görmüştür.
Paris, "ulumu siyasiye" politeknik, Sorbon mezunları,
Kembriç ve Oksford'dan parlak diploma almış olanlar da bizim yokuşa
uğramışlar, tek gözlüklerinin altında kısılan istihfaflı bakışları
ile piyasayı süzerek bir, iki ay içinde matbuat çarşısının bütün
şöhret ve kıymetlerine hakim olacaklarını sanmışlar, nihayet büyük
bir hayal sukutu ile bu sevdadan vazgeçerek, bir hariciye
memurluğunda karar kılmak üzere Babıali'den
ayrılmışlardır.