24 Haziran'daki Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine uzanan iki aylık dönemin gergin bir siyasi ortamda geçeceği anlaşılıyor. CHP'nin 15 milletvekilini İyi Parti'ye ödünç vermesine karşı AK Parti'den ve MHP'den gelen sert tepkiler de, dün TBMM'nin 23 Nisan oturumunda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşma da, CHP'li Özgür Özel'in Binali Yıldırım ile ilgili 15 Temmuz iddiası da, HDP Eş Başkanı Pervin Buldan'ın "Kürt illeri" söylemi de, önümüzdeki gergin siyasi ortamın işaretleri değil mi?
PKK ve FETÖ
Ancak gergin ortamın sade iç siyasetteki polemiklerden kaynaklanmayacağını da kolayca söyleyebiliriz... Örneğin şimdilik Kandil'de üslenen PKK'nın yaz sezonuna dönük terör eylemlerinin hazırlığını yaptığı da biliniyor... Bu arada FETÖ'nün Silahlı Kuvvetler imamı Adil Öksüz'e ait daha geniş bilgilere ulaşılması, Pensilvanya merkezli darbe projelerine daha fazla aydınlık tuttu. Kısacası önümüzdeki iki ay dahil yaz ve sonbaharda hem PKK'ya hem de FETÖ'ye ilişkin terörle mücadele çalışmaları giderek daha artacaktır.
Dış siyaset de yoğun içerikli
Dış siyasete gelince... Avusturya ve Hollanda'nın Türkiye aleyhindeki adeta mütecaviz tutumları, Amerika'nın PKK/ PYD oluşumuna karşı ve Suriye'ye ilişkin birbirini tutmayan kararları ile açıklamaları, Fransa'nın Macron'unun Suriye'de neyi amaçladığının tam anlaşılamaması, yoğun geçecek dış siyaset çalışmalarının işaretçisidir...
Hayati önemde
Bu tabloyu bir seçmen olarak değerlendirdiğiniz zaman bile, 24 Haziran'daki Cumhurbaşkanı seçiminin ve milletvekili seçimlerinin ne kadar hayati önemde olduklarını görmekle kalmazsınız. Özellikle Cumhurbaşkanı seçiminin Türkiye için hayati bir dönüm noktası olacağını kolayca görürsünüz.
Erdoğan güçleniyor
PKK ve FETÖ ile mücadeleyi etkin biçimde sürdürmek, dış siyasette Türkiye'yi hedef alan komploları etkisiz kılmak, Cumhuriyet'in 100'üncü yıldönümüne güçlü ve istikrarlı bir ülke olarak girmemizi gerçekleştirmek gibi hayati önemdeki beklentilerin güvencesi, 24 Haziran'da seçmenin belirleyeceği Cumhurbaşkanı olacaktır. Yani açıkçası muhalefet gerginlikler yaratarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplum gözündeki önemini pekiştirmektedir.