Böyle garip bir siyasi tabloya dünyanın demokratik ülkelerinde
pek rastlanılmaz... Düşünün ki genel seçimlere sayılı günler
kalmış... Ve "Ana muhalefet partisi" bu seçimlere
de"İktidardaki partinin alternatifi" olarak girmiyor.
Oysa 12 yıl iktidar olmak, en başarılı partileri bile yorar,
yıpratır... Tıpkı "Metal yorgunluğu" gibi, bir
de "İktidar yorgunluğu" vardır. Üstelik Türkiye gibi
gelişmekte olan ülkelerde bir soruna çözüm ürettiğiniz zaman, en az
on tane yeni sorun türer... Örneğin"Silahlar sussun, siyaset
konuşsun" dersiniz... Bakarsınız ki, konuşkan siyasete de
silahlılar yön verir...
Muhalefet krizi
Ve 12 yıllık iktidardan sonra bile AK Parti'nin iktidara tek aday
olarak görülmesi garip değil mi? Bu tablo Türk siyasetinde çok
ciddi bir "Muhalefet krizi"nin var olduğunun kanıtı değil
midir? Kısacası 7 Haziran genel seçimlerinden sonra özellikle
CHP'nin iktidara alternatif bir parti olmak için yeniden yapılanma
sürecine girmesi, Türk demokrasisinin sağlığının korunması
açısından kaçınılmaz bir gerektir. Çünkü CHP'nin de temsil ettiği
kitleler var... Bu kitlelerin kendilerini "Ebedi ve ezeli
ezikler" olarak hissetmeleri iç barışta ve istikrar arayışında
yaralar açıyor.