Hani bir Alman iki kadeh rakı içtikten sonra başını iki elinin
arasına alıp "Ne olacak bu memleketin hali" diye yakınmaya başlamış
ya... Bu tabii ki bir şehir efsanesidir. Kötümserliğin kaynağı ne
anason ne de alkol olabilir... Farklı insanların rakı içtikten
sonra farklı davranışlar içine girdiklerini görmüşsünüzdür. Kimi
ağlayıp sızlanmaya başlar, kimi de neşelenir, kahkahalar
atar...
Kötümserlik hem geleneklerden, hem vücut salgılarının
farklılığından, galiba biraz da yaşanan coğrafyadan kaynaklanan bir
ruh ve düşünce halidir.
Eğer hafızanız zayıf ise, ülkenizin nice badireleri atlattığını ve
geçmişte yaşananları hatırlamıyorsanız, rakı içmeden de "Ne olacak
bu memleketin hali" diyerek ağlayıp sızlayabilirsiniz.
Kötümserliğin sonu yok
Ama olaylara hep negatif açıdan bakarsanız ve gereksiz ayrıntılara
bile takılırsanız gelecekte olup bitecekleri de doğru tahmin
edemezsiniz. Mesela televizyonculuğun tarihi hakkında bir kitapta
bir İngiliz edebiyat eleştirmeninin 1930'ların sonunda "Adının
yarısı Yunanca yarısı Latince olan böyle bir aletten bir hayır
gelmesi mümkün değildir" diyerek "Televizyon"un geleceğine dönük
düşüncelerini yansıttığına rastlamıştım...