Muhalefetin meşruiyet sorununu hafife almamak lazım.
Mesela, Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bahsedilirken, "Bu adam ne zaman doğru konuşur" gibi bir ifade kullanılması herhalde normal değildir.
Ya da Millet İttifakı içindeki İYİ Parti'nin sağa sola savrulması ve sonunda şehit ailelerine küfürlerin bu partiden gelmesi çarpıcıdır.
JURNALCİ SİYASETÇİLER
Muhalefetin meşruiyeti, çok önemli bir kavramı da akla getiriyor. Acaba Türk siyasetinde meşru olmayan unsurlar, legal olarak yer bulabilirler mi? Mesela PKK'nın HDP ile birlikteliğine değiniliyor ve bu konu adeta sakız haline getiriliyor. Ve biliyoruz ki HDP hakkında bir de kapatma davası var. Yani bir parti, meşruiyetini kaybederse seçime katılabilir mi?
Aynı durum Cumhuriyet Halk Partisi ve Kemal Kılıçdaroğlu için de söz konusu değil mi? Sürekli yalan söyleyen, kendi ülkesini yabancı ülkelere jurnalleyen, ülkenin geleceği hakkında olumlu hiçbir görüşü olmayan bir siyasetçi ne kadar meşruiyet taşır? Yani bir bakarsınız, Kemal...