Yaşam çok insafsız oluyor bazen... Siz Filistin'de İsrail
bombaları ve kurşunları ile şehit edilen insanların trajedilerini
paylaşmaya çalışırken, dünyadaki yazılı ve görsel medyanın ilgi
odağında Windsor'daki düğün töreni vardı... Prens Harry ile
Amerikalı aktris Megan Markle'ın düğün törenlerini "El Cezire" bile
canlı olarak naklen veriyordu.
Her alanda tüketim
Bu ikili yaşama öylesine alıştırdılar ki dünya vatandaşlarını...
Libya'da Kaddafi linç edilirken veya Irak'ta Saddam asılırken,
Libyalılar da, Iraklılar da ve bu iki ülkeye komşu ülkelerin
vatandaşları da farklı konuları tüketiyorlardı. "Bilişim Çağı"nın
kitle iletişim araçları, her konuyu ve her şeyi tüketim malı haline
dönüştürmüştü.
Kendimizi koruyalım
24 Haziran'da Türkiye için çok hayati önemdeki iki seçim yapacak
olan bizler, kendimizi bu tür saptırmalara kaptırmamalıyız. 24
Haziran'da seçim sandıklarına giderken bizler, gerek adayların
söylemlerini, gerekse dün ile bugün arasındaki değişimin bize
getirdiklerini çok iyi değerlendirmeliyiz.
Biz seçiyoruz
Çoğulcu ve özgürlükçü demokrasi Türkiye'ye nefes aldırıyor. Ve
yaşadığımız değişim süreci sonunda, Cumhurbaşkanı seçimi de biz
seçmenler tarafından yapılacak. Ankara'daki derin devletin bir
askeri darbeyi de hesaba alan dehşet dengelerinin bir emekli
orgenerali Cumhurbaşkanı kılma yetkileri buharlaştı. Bu döngüyü ilk
kez Turgut Özal kırmıştı. Bugün ise biz seçiyoruz artık
Cumhurbaşkanını. Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde yeni düzen artık
siyasi yaşamımızın vazgeçilmez parçası oldu.
Lider değil
Bir seçmen gözlemci olarak diyorum ki... Keşke Muharrem İnce de
kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu'nu yendikten sonra CHP'nin genel
başkanı olarak Cumhurbaşkanı aday olsaydı... Çünkü şu anda CHP'nin
yeni anayasal sisteme uyumu topal gidiyor. Bir lider olarak değil
bir figüran olarak, sanki adaylığa itilmiş gibi bir görüntüsü yok
mu ana muhalefetin Cumhurbaşkanı adayının?
Kısacası böyle durumları da değerlendirmeliyiz seçime
giderken...