Mehmet Barlas Sabah Gazetesi

Nasrettin Hoca'dan Sait Hopsait'e uzanan siyaset modeli

Bazı kesimlerde görülen ve hemen her alanda seslendirilen nostalji takıntısının sahipleri, zaman zaman Nasrettin Hoca kadar özgüvenli olmayı denemelidirler. Bu öyküyü duymuşsunuzdur... Nasrettin Hoca hem...

28 Eylül 2015 | 200 okunma

Bazı kesimlerde görülen ve hemen her alanda seslendirilen nostalji takıntısının sahipleri, zaman zaman Nasrettin Hoca kadar özgüvenli olmayı denemelidirler.
Bu öyküyü duymuşsunuzdur... Nasrettin Hoca hem yaşlanmış, hem de şişmanlamış. Eskiden kolayca yaptığı hareketler ona zor gelmeye başlamış. Bir sabah evinden çıkmış, kapısının önünde bağlı duran eşeğine binmeye çalışmış. Ama ne bacağını yeterince kaldırabiliyormuş, ne de ağır bedenini eşeğin sırtına aktaracak hamleyi yapabiliyormuş. 

Gençliği farklı mıydı? 
Hoca'nın bu çaresiz uğraşını izleyen mahallenin çocukları gülmeye, onunla alay etmeye başlamışlar. Bunun üzerine Nasrettin Hoca çocukların da duyabileceği yüksek sesle bir nevi iç geçirmiş.
- Nerede o eski günlerdeki çevik Nasrettin, diye yüksek sesle seslenmiş.
Sonra da alçak sesle kendi kendine "Ulan ben senin gençliğini de bilirim" diye söylenmiş. 

Eski ile yeni 
Mesela "Nerede o eski siyasetçiler" diye yakınanlar Soğuk Savaş'ta ABD'nin figüranları olarak özellikle dış politikada iradelerini Washington'a teslim eden kadroları mı örnek gösterirler acaba? O dönemde Moskova'nın veya herhangi bir önemli başkentin Ankara ile bir meselesi olduğu zaman, bu mesele Washington'a taşınır, oradan karar çıkardı. Şimdi eğer bir ikili sorun varsa Putin, Tayyip Erdoğan'la konuşuyor. 

Eski kamplaşmalar 
"Eskiden böyle kamplaşma yoktu" diyenler, 1950'li yıllarda DP'lilerle CHP'lilerin mezarlıklarını bile ayırdıklarını, "Vatan Cephesi"ni veya 1970'lerin "Milliyetçi Cephe" koalisyonlarını herhalde hatırlamıyorlar.
Bazıları da "Eskiden kentliler daha uygardı" demiyorlar mı mesela? 

Daha mı uygardık? 
6-7 Eylül 1955'te İstanbul Rumlarının evlerini, dükkânlarını yağmalayanlar, Fener Patrikhanesi'nin mezarlığındaki kemikleri çıkartanlar, sanki İstanbul'un kentlileri değildiler. Sanki bir başbakanı ve iki bakanı 20'nci yüzyılın ikinci yarısında idam edenler de ecnebilerdi...
Hele kişilere dönük saplantılarla siyaset yaptıklarını zannedenlerden bazıları, kendilerini bu alandaki ilk örnekler olarak görmüyorlar mı? Oysa Osmanlı'dan beri çapulcuların, kişilere dönük nefretlerle sokağa döküldüklerini bilmiyor muyuz? Patrona Halil veya Kabakçı Mustafa zaman tüneline girip Gezi kalkışmasında kendilerini bulsalardı, durumlarını yadırgarlar mıydı? 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
‘Atatürkçüleri tasfiye etti, FETÖ’cüleri aday yaptı’ 15 Nisan 2023 | 587 Okunma FETÖ ve PKK’nın adayı belli, sizin adayınız kim? 14 Nisan 2023 | 585 Okunma CHP’den ‘PKK ile müzakere’ sözü 13 Nisan 2023 | 660 Okunma Erdoğan arayı gittikçe açıyor 12 Nisan 2023 | 1.889 Okunma Atatürk’ün kurduğu partide Atatürkçü aday yok 11 Nisan 2023 | 544 Okunma