İnsanlar bilinçaltında her 31 Aralık'ta geride kalan hayatın
sona erdiğini ve 1 Ocak'ta bambaşka bir dünyanın başlayacağını
zannederler. Herhalde bu nedenle "Yılbaşında sigarayı bırakacağım"
veya "Bu yıl perhiz yapıp 10 kilo vereceğim" benzeri sözler
verilir. Oysa sadece takvimlerdeki rakamlardır değişen... Kimsenin
huyu, alışkanlıkları, zaafları değişmez. Dünya da eskisi gibi döner
ve her yazın arkasından hep sonbahar gelir.
Ümit etmek kolaydır
Bu ebedi ve ezeli gerçeği bilsek de her yeni yıla hem bireysel
yaşamımızda, hem de sosyo-politik ortamımızda eskisinden farklı,
iyi şeylerin olacağına dönük ümitler besleyerek gireriz. Teröre
"Terör" diyemeyenlerin, çoğulcu demokrasiyi rekabet ve uzlaşma
düzeni olarak değil de kavga ve gerginlik sistemi olarak
anlayanların, 2016'da değişeceklerini de ümit etmiyor muyuz mesela?
Ya da takkelerini devire devire ülkelerinin seçilmiş yöneticilerine
beddua edenlerin, 2016'da nedamet getirip, ülkeye hizmet edenler
için hayır duaları seslendirecekleri benzeri bir ümidimiz yok
mu?