Seçim sonuçlarını tam olarak kestirmek tabii ki mümkün değil...
Ama kimlerin kime oy vereceğini biliyoruz. Mesela "The New Yok
Times" ya da "The Guardian" okurlarının ve "BBC"nin izleyicilerinin
AK Parti'ye oy vermeyeceklerini kolayca tahmin edebiliyoruz.
Acaba Amerikalı ve İngiliz meslektaşlarımızın ve onların
takipçilerinin oylarının rengini seçime iki gün kala değiştirmek
mümkün olabilir mi? Bunun pek mümkün olmadığını da bilmeliyiz.
Çünkü mesela The New York Times'a göre Türk seçmeninin önünde iki
alternatif var. Seçmen ya "Yoldan çıkmış otoriter eğilimli" Tayyip
Erdoğan'dan yana olacak, ya da "Karizmatik vaiz" Fethullah Gülen'i
destekleyecek.
"Karizmatik vaiz"
BBC'ye de bakarsanız, Erdoğan parlamenter sistemi yok edip otoriter
eğilimlerine uygun bir başkanlık sistemini getirmeyi
amaçlıyormuş...
Türk seçmeninin oylarını derinine etkileyecek olan bu yayınları
yapanlar, belli ki bizim ülkemizin gerçeklerini bizlerden daha iyi
bilmekteler. Belli ki Diyarbakırlı, Konyalı, Edirneli, İstanbullu
okurları, onları bu konularda yönlendirmişler... Ve herhalde
"Karizmatik vaiz"in beddualı vaazlarını kendi dillerine çevirip
hayranlıkla izlerken "Keşke bizde de böyle karizmatik rahipler
bulunsa ve siyaseti yönlendirse" diye iç
geçirmişlerdir.