Hem Ortadoğu hem Kafkaslar hem de Balkanlar gibi kriz üreten
coğrafyaların merkezinde bulunmanın getirdiği zorluklardan
yakınırız ya... Özellikle son dönemde Ortadoğu coğrafyası, krize
dönüşmüş sayısız problemi bizim sınırlarımıza da yansıtmıyor
mu?
Halimize şükredelim
Ama içinde bulunduğumuz siyasi coğrafyanın zorluklarından
yakınırken, yine de halimize şükretmeliyiz.
Ya Akdeniz ve Karadeniz gibi birer iç denizin kıyılarında değil de,
Atlas veya Pasifik gibi okyanusların kıyılarında bulunsaydık? Yazın
birkaç ilimizde yağmur yağınca yollar nehirlere döndü diye
şaşırmıştık. Okyanus kasırgaları ertesinde gelen selleri
hatırlasaydık, böyle şaşırmazdık.
İstanbul'a da gelecekmiş
İki gündür gelmesi beklenilen fırtınadan başka bir konu yok
gündemimizde. Önce nereyi nasıl vuracakmış... Sonra İstanbul'u da
ziyaret edecek miymiş? Sokağa çıkmalı mı çıkmamalı mıymış? Tropik
fırtınanın Mora Yarımadası üzerinden Ege Denizi üzerine kadar
gelmesi ve şiddetini kısmen azaltarak kuzeye yönelmesi tahmin
ediliyormuş.
Okyanus kıyıları
Evet... Ya Atlantik kıyısında olsaydık? Kuzey ve Güney Karolina'nın
Florance kasırgasının yıkıntısından hala kurtulamadıklarını
okumuyor muyuz haberlerde? Porto Rico'yu vuran kasırganın üzerinden
yıl geçmesine rağmen, ülkenin üçte birinde elektrik yokmuş. Ya
Japonya'yı vuran ve birbiri ardınca gelen kasırgalara ne demeli?
Okyanus kıyısındaysanız bir de depremlerin ardından gelen
tsunamiler vardır kaderinizde. En son bunu Endonezya'da gördük.
Bir anı
Yıllar önce bir şubat gününde Hint Okyanusu adalarından biri olan
Mauritus'daydım. İstanbullular karlı bir kışı yaşarken ben bu
Afrika adasında denize girmeyi planlıyordum. Bir sabah alarmlarla
uyandım. Meğer kasırga geliyormuş ve sekiz şiddetinde olması
bekleniyormuş. Sonra bu kasırga geldi ve koca koca ağaçları
köklerinden söküp devirdi.
Açılamadık
Bakalım bugün biz İstanbul'a da uğrayacak olan "Tropik Fırtına"da
neler yaşayacağız? Acaba Kristof Kolomb'un, Magellan'ın, Vasco de
Gama'nın neler yaşadıklarını duydukları için mi Osmanlı denizcileri
okyanuslara açılmadılar. Bir tek Seydi Ali Reis Hindistan'a kadar
gitti ve İstanbul'a denizcileri ile birlikte yürüyerek döndü.
Sonunda Hüseyin Rahmi'nin Kuyruklu Yıldızı bekleyen roman
kahramanlarına benzemedik mi? Biz de Tropik Fırtınayı
bekliyoruz.