Bugün sandık başına giderken kullanacağımız "Oy"un
toplumsal yaşamımızı ve ülkemizin geleceğini nasıl etkileyeceğini
düşünüyor muyuz acaba?
Kabul edelim ki uzun yıllar boyunca "Çağdaş uygarlık hedefine
ulaşmak" şeklinde bize öğretilen ezberle, uyutulduk... Bu
kavramın içeriğini pek irdelemedik. Oysa siyasette de, ekonomide
de "Çağdaş uygarlık" değişken ve soyut ve göreceli bir
kavramdı. Örneğin aynı anda hem ABD, hem Sovyetler Birliği
gelişmişlik açısından çağdaş uygarlığı temsil ediyorlardı. Ama
birbirlerinden çok farklıydılar... 1930'larda da Hitler Almanya'sı
ve Mussolini İtalya'sı, çağdaş uygarlık simgeleri değil miydiler?
Şimdi de Çin, ekonomik açıdan çağdaş uygarlık için bir somut örnek
olmuyor mu?
Sen Uyurken...
Sandra Bullock'un başrolde oynadığı "Sen Uyurken" (While
You Were Sleeping) filmini hatırlayın. 1995 yapımı bu romantik
komedide hayatını kurtardığı adamı hastaneye götüren genç kadını,
kaza geçiren adamın ailesi onun nişanlısı sanırlar. Bu adam
bilinçsiz şekilde komada yatarken, genç kadınla kaza geçiren adamın
kardeşi birbirlerine aşık olurlar.
Türkiye'nin de filimdeki gibi "Çağdaş Uygarlık" diye bir
olgu ile nişanlandığı zannedildi. Gerçek hayatta ise Türkiye
uyurken, Çin ileri teknoloji ile evlendi ve şimdi dünya ticaretini
titretmiyor mu? Türkiye Çinlilerden çok önce serbest pazar
ekonomisini lafta benimsedi. Ama biz toplum olarak uyutulurken,
komünist Çin "Serbest Pazar Ekonomisi"ile evlenip çağdaş
uygarlıkta ön saflara geçiverdi.