Çok bilinen Temel fıkrasını bir kez daha hatırlatayım... Konuk
olduğu evde Temel'e taze incir ikram etmişler. Temel ilk kez yediği
bu meyveyi çok beğenmiş, ama mahcup bir delikanlı olduğu için
meyvenin adını sormaya utanmış.
Aradan bir yıl geçmiş. Aynı eve konuk olmuş Temel. Ev sahibine
"Bana geçen yıl ikram etiğiniz o lezzetli şeyden yine verebilir
misiniz?" demiş. Ev sahibi "Nasıl bir şeydi o" diye sorunca Temel
"Dışı mor ile yeşil arasıydı, kabuğunu soyunca beyaz bir zar vardı.
İçi çekirdekliydi" diye tarif etmiş.
Hem uzamış...
Ev sahibi bu tarife bakarak "Herhalde patlıcan ikram etmiştik" diye
düşünmüş. Sonra da Temel'e bir tabağın içinde patlıcan ikram
etmişler.
Temel patlıcanı alıp ısırmış, ev sahibine dönmüş, öfkeyle "Siz bunu
hem uzatmışsınız, hem de tadını kaçırmışsınız" demiş.
Bizim toplumsal yaşamımızı düşündüğünüz zaman, uzatıldığı için tadı
kaçan nice durumun var olduğunu görürsünüz.
FETÖ de geciktirildi
Bu durumlardan biri FETÖ fenomeni değil miydi? Zamanında olayın
üzerine gidilmediği için şimdi uluslararası boyutu olan bir terör
ve casusluk örgütü ile uğraşıyoruz.
Ama sonunda işin ciddiyetini acı bir deney yaşayarak gördüğümüz
için, FETÖ 1 numaralı sorun oluverdi.