Yurttaki ve dünyadaki değişimi değerlendirip topluma yeni bir
vizyon sunmak yerine ağızlarını bozarak siyasetin kalitesini
düşürenleri izlerken, onları lider olarak seçen partililerinin
kadersizliklerine üzülmüyor musunuz?
Siyasetin yeni gerçeklerini algılayamayanların durumları, işitme
yeteneğini yitiren köylünün durumuna benzemiyor mu?
Eşek garipleşti
Sağır olan ama bunun farkında olmayan adamcağız kahvede otururken,
diğer köylülere şöyle dert yanıyormuş:
- Benim eşeğim çok garipleşti... Önceleri kendini ifade etmek için
anırırdı.
Şimdi sadece ağzını açıp, dişlerini gösteriyor!
Kısır döngü
Bu tür vizyonsuz ve misyonsuz siyasetçiler yüzünden sosyo- politik
yaşamımız yıllarca kısır döngü içinde çalkalanıp durmadı mı?
Hatırlayın... Özal'ın iktidardaki ANAP'ı özelleştirmelere
başladığında, muhalefet bunları yargı yoluyla engellemeye
çalışıyordu. Zaman geçti... Özal sonrasındaki koalisyon iktidarı da
özelleştirmelere başlayınca, bu defa Mesut Yılmaz'ın muhalefetteki
ANAP'ı bunları engellemeye çalışıyordu.
Vizyon yokluğu
"Türklüğün unutulmuş vasfı cihanın medeniyet ufkunda bir güneş gibi
doğacaktır" diyen Atatürk'ün partisi CHP'nin bugünkü Genel
Başkanı'nın ayıplı söylemlerle siyasetin kalitesini yerle bir
etmesini içinize sindirebiliyor musunuz?
İktidardaki AK Parti'ye "3'üncü Boğaz Köprüsü'nü yapmak için 14 yıl
beklemeniz mi gerekirdi" diyecek yerde, yeni Başbakan'ın adı
üzerinde "Bin Ali, in Ali" benzeri soğuk çeşitlemeler yapmak, CHP
Genel Başkanı'na yakışan bir davranış mıdır?
Gerçek sorunlar
Geçen hafta sonunda gerek yurt içinden gerekse yurt dışından
Atatürk havaalanına gelen uçaklar yoğun trafik yüzünden ya Sabiha
Gökçen'e ya da Çorlu'ya indirildi. Binlerce uçak yolcusu saatlerce
beklemek zorunda kaldı. CHP'nin Genel Başkanı kimin neye inip
bineceği üzerinde soğuk espriler yapacak yerde "3'üncü havalimanını
inşa etmeyi neden geciktirdiniz" diye iktidarı sorgulasaydı, daha
etkili siyaset yapmış olmaz mıydı?