Washington'daki Erdoğan- Trump zirvelerinin sonuncusunun
öncekilerden farkı, Trump'ın azil süreci yüzünden keyfinin kaçık
olmasıydı. Geçmişte tanık olunan uzun uzun el sıkma sahneleri bu
defa yoktu... Herhalde azil süreci yüzünden Trump Türk heyeti ile
yapılan görüşmelere, Amerikan senatörlerini de aldı.
FETÖ sorunu
Şimdiden görülebilen cevapsız kalmış sorunlardan bazılarını
hatırlatayım... Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan mutlaka Fetullah
Gülen'in Amerika'dan himaye görmesini hatırlatıp, bu suçlunun neden
Türkiye'ye hala iade edilmediğini Trump'a sormuştur. Trump da
muhtemelen bu konunun kendi yetkisinde olmadığını, bunun adli bir
sorun olduğunu söylemiştir.
S-400'ler ve F-35'ler
Başkan Trump muhtemelen yine Rus yapısı S-400'lerden Türkiye'nin
vazgeçmesi gerektiğini söylemiştir. Trump Türkiye S-400'lerin
yapımını dondurursa, F-35'lere ilişkin anlaşmazlığın çözüme
kavuşturulacağını da söylemiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan da,
S-400'lerle F-35'ler arasında bir bağlantı kurmanın yanlışlığına
işaret edip, Türkiye'nin F-35'lerin yapımcıları arasında olduğunu
hatırlatmıştır.
Mektup meselesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump'ın kendisine dönük ağır ifadelerle dolu
mektubun, iki ülke arasındaki ilişkileri zedelediğini söyleyip bu
mektubu Başkan Trump'a iade etmiştir. Trump ise bu mektuptaki
ifadelerin Amerikan iç kamuoyunu tatmin amaçlı olduğunu söyleyip,
gerek Erdoğan'a gerekse Türkiye'ye duyduğu sevgi ve saygıyı
tekrarlamıştır.
Sonuç belli
Kısacası Cumhurbaşkanı'nın Washington temasları sonunda Türk-
Amerikan ilişkilerinin kopma noktasına geleceğini öngörmek mümkün
değildir. Erdoğan ve Trump mutlaka daha çok uzlaşılan konuları ön
plana çıkartmaya çalışmışlardır. Ama ayrılıkları ön plana çıkartan
sorunlar da yerli yerinde durmaktadır.
Bahçeli'nin mesajı
Bu arada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Washington'daki
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gönderdiği ve "Yalnız
değilsin" içerikli mesaj, muhalif ve muvafık her
siyasetçiye örnek olmalıdır. Zaten Enes Kanter türü Türkiye düşmanı
sözcüler Amerika dahil tüm Batı ülkelerinde yeterince varlar...
Bunların yanına Türkiye'nin muhalif siyasetçileri de kendilerini
eklememelidirler.