Suriye sorunsalını sadece zehirli gaz kullanımına bağlayarak bu
ülkeyi füzelerle vurmak, eğer kötü niyetlilikten kaynaklanmıyorsa
sadece akılsızlıktır. Bu son saldırının en doğru değerlendirmesini
yapan Rus Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova'nın sözlerini
hatırlatarak, konuya girelim:
"Suriye halkı önce Arap Baharı'na, sonra DEAŞ'a, şimdi de 'akıllı'
Amerikan füzelerine maruz bırakıldı. Yıllardır terör tehdidi
altında ayakta kalmaya çalışan egemen bir devletin başkentine
saldırı düzenlendi."
Saddam ve Kaddafi
Gerçekten de Suriye sorunsalında konu artık Beşar Esad değildir.
Çünkü Arap ülkelerinde daha önce sahnelenen benzer krizler
hatırlandığında, Beşar Esad türü insafsız diktatörlerin bazı
durumlarda "Kötünün iyisi" oldukları görülmüştür. Irak'ta Saddam'ın
idam edilmesine ve Libya'da Kaddafi'nin linç edilmesine dayanan
Batılı ülkelerin müdahaleleri sonunda, bu ülkeler öldürülen
diktatörleri arar hale gelmemişler midir?
Aldatmacalar
Bu Arap Baharı aldatmacasının yol açtığı facialardan bir tanesi de
Mısır'daki Sisi darbesi değil midir? Ve aynı aldatmacaya Türkiye de
"Gezi Kalkışması" ile hedef kılınmak istenmemiş miydi? Veya
Türkiye'de toplumun ve devletin kan damarlarına sızıp bir darbe
planlayan "FETÖ Projesi" de, tıpkı Arap Baharı gibi bir Amerikan
aldatmacası değil midir?
Hangi gerekçe?
Amerika ve İngiltere Irak'ı "Saddam'ın elinde kitle imha silahları
var" gerekçesiyle işgal etmişler ve sonra böyle bir şey olmadığı
açığa çıkmamış mıydı? Ya da Fransa Libya'yı bombalarken, Güvenlik
Konseyi'ne bilgi mi vermişti? Veya en doğrusu Başbakan Binali
Yıldırım'ın dediği gibi "Kimyasal silah kullanıldığı zaman mı
insanlığınız aklınıza geliyor. 7 yıldır insanlar ölüyor, bugüne
kadar neredeydiniz?"
Esad'a mesaj
Anladık... Esad'ı istemiyoruz. Peki Trump gibilerin akılları
estiğinde Suriye'yi bombalamalarını mı istiyoruz? Dünkü ve daha
önceki saldırının Esad'a verdiği mesaj ise "Suriyeli çocukları
kimyasal silahlarla öldürme ama normal silahlar kullanabilirsin"
şeklinde değil midir?