Bizim sınır güvenliğimizi korumak amacıyla başlattığımız Afrin
operasyonunu, Suriye'de altı yıldan bu yana devam eden iç savaştaki
çatışmalarla karşılaştırırsanız, operasyonumuzun göreceli olarak ne
kadar küçük bir askeri harekât olduğunu görebilirsiniz.
Kriz bölgesi
Amerika'nın, Rusya'nın, İran'ın, Suudi Arabistan'ın ve nihayet
Beşar Esad'ın da taraf oldukları, Şiilik ve Sünnilik, Kürtlük ve
Araplık öğelerinin de iç savaşta çatışan kampları belirledikleri bu
ülke, Türkiye'nin komşularının oluşturdukları tehlikelerden sadece
birini yansıtıyor. Suriye ve Irak kaynaklı terör tehditleri
yetmezmiş gibi bu krizli durum, bizim iç siyasetimize de gerginlik
ve kavgalar biçiminde yansıyor.
Bir masal
Bir masal duydum... Bir siyasetçimiz gece karanlığında ormandaki
bir yoldan kendi kullandığı aracıyla geçerken, yolda önüne çıkan
bir tavşanı ezmemek için direksiyonu hızla çevirince aracı bir
ağaca çarpmış. O anda orman aydınlık olmuş... Meğer tavşan bir
periymiş...
Zor bir istek
Bu peri bizim siyasetçiyi hurdaya dönen aracından çıkarmış... "Sen
ne kadar iyi bir insansın. Beni ezmemek için kendi hayatını
tehlikeye attın. Dile benden ne dilersen" demiş. Siyasetçi şöyle
bir düşünmüş. Sonra periye "Benim güzel ülkem Ortadoğu'nun
problemleri ile uğraşmaktan yoruldu. Bizi ABD ile Kanada'nın
ortasına taşıyabilir misin" demiş. Sonra aracın torpido gözündeki
haritayı çıkartıp, ne demek istediğini harita üzerinde anlatmış...
Peri kendisinden istenenin ne olduğunu tam olarak anlayınca "Koca
bir ülkeyi milyonlarca insanı ile Ortadoğu'dan alıp, ta Amerika
kıtasına taşımam zor olacak. Başka bir şey iste" demiş.
Haritaya dönelim
Bizim siyasetçi yine biraz düşünmüş. Sonra periye "Bizdeki
demokratik siyasetin hastalığı olan iktidar ile muhalefet
sözcülerinin sürekli kavga etmelerini önler misin" demiş. Sonra
aracının bagajındaki gazeteleri çıkartıp, herkesin birbiriyle ağız
dalaşına girdiği siyasi kavga örneklerini periye göstermiş. Peri
bunları gördükten sonra siyasetçiye dönmüş, "Şu haritaya yeniden
bakalım... Senin ülkeni Amerika kıtasına taşımak galiba senin
ülkendeki siyasi kavgalara son vermekten daha kolay olacak" demiş.
Sonra da "Bu coğrafyada demokrasinin, farklılıkları barış içinde
birlikte yaşatmak mesleği olduğu henüz bilinmiyor" diye
eklemiş.