Meğer demokrasiyi tüm değerlerin ve sistemlerin üzerinde tutan
ABD gibi bir ülke olmak ne kadar zor bir şeymiş... Suudi gazeteci
Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan konsolosluğuna
girip bir daha ortaya çıkmaması, Amerika'yı ve Başkan Trump'ı çok
zor durumda bırakmış. Bizim tabancalar...
Çünkü ABD Kongresi, demokrasiden ve özgürlükten yoksun ülkelere
Amerika'da üretilen silahların satılmasına izin vermezmiş...
Hatırlarsınız belki.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın korumaları için alınmak istenen Amerikan
yapımı "Sig Sauer" marka tabancaların Türkiye'ye satılmalarına
Kongre izin vermediği için Trump yönetimi de silah satış tasarısını
geri çekmişti...
Üstelik bu tabancaların toplam satış tutarı sadece 1.2 milyon
dolardı. Erdoğan'ın tepkisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan da ABD yönetiminin YPG'ye yaptığı silah
yardımını hatırlatarak, "Biz paramızla sizlerden silah alamazken
siz niçin parasız olarak bu terör örgütlerine bu silahları
veriyorsunuz? Biz bu sorularımızın cevabını bulamadığımız için
stratejik ortak olarak bundan üzüntü duyuyoruz" demişti... Şüphe
duyuyorlarmış
Şimdi Trump yönetimi, Suudi Arabistan'a yapılacak milyarlarca
dolarlık silah satışının tehlikeye girmesinin endişesini yaşıyor.
Çünkü Suudi Arabistan Veliahdı Muhammed bin Salman'ın "Cemal
Kaşıkçı'yı göz kamaştırıcı vaatlerle Suudi Arabistan'a getirin.
Sonra biz onu hapse atmayı biliriz" içerikli telefon konuşmalarını
ABD istihbaratı yakalamış.
Ve şimdi Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki
Suudi Konsolosluğu'na girip bir türlü çıkamaması, bu ülkede
demokrasinin ve özgürlüklerin varlığı konusunda ABD yetkililerinde
şüphe uyandırmış. Ya kızarlarsa...
Suudi Arabistan'da yasadışı idamların, işkencenin ve insan hakları
ihlall...