Neye niyet, neye kısmet... "Bilişim Çağı"na girdik, artık dünya küçük bir köy oldu diyorduk... Globalleşme sürecinde Afrika'daki bir köyün sorunları bile, tüm dünyanın başını ağrıtacaktı... Meğer "Globalleşme" sadece sermayenin sınır dinlemeden dolaşması anlamına geliyormuş. İnsanlar ve sorunları ayrıntıymış... "Kıtalaşma" söz konusu olduğunda ve mesela Avrupa'nın çıkarları gündeme geldiğinde dünyanın farklı kıtalarındaki insanların yaşadığı trajediler, görmezden gelinebilirmiş. Ah bu Avrupa Suriye'de öldürülen, yerlerinden yurtlarından kaçmak zorunda kalan, Ege sularında boğulan çoluk çocuk, sadece Türkiye'nin sorunuymuş. Bunlar Avrupa ülkelerine gelmeyi başarırlarsa, o ülkelerin sosyal dengeleri bozulurmuş. Ya da Libya'daki kırımdan kaçanların Avrupa'ya ulaşmalarını engellemek, Avrupa Birliği'nin ana sorunuymuş meğer... Önce Kaddafi'ye Elysee Sarayı'nın bahçesinde çadır kurdurup, sonra da Libya'yı bombalayan Fransa için bütün bunlar ayrıntıymış.