Osmanlı İspanya'daki Katolik yobazlığın kovduğu Yahudilere kucak açarken 1492'nin bağnaz Avrupa'sından çok ilerideydi. Ama aynı Osmanlı 1789'daki Fransız İhtilali ile devreye giren "Vatandaşlık" ve "Milliyetçilik" olgularını kavramakta geride kaldı. Yunan milliyetçiliği, Bulgar milliyetçiliği Osmanlı'yı tehdit etmeye başlayınca, Ermeni milliyetçiliğinin şiddet yoluyla etkisiz hale getirilebileceği sanıldı...
Osmanlı Türkleri mi?
1915'teki "Ermeni Tehciri"ni "Soykırım" olarak değerlendiren
ülkelerin basınında, bizi suçlayan haber ve yorumlarda, bu insanlık
suçunu "Osmanlı Türkleri"nin işledikleri şeklindeki hatalı ifadeler
var. Belli ki bu haber ve yorumları yazanlar, bizdeki bazıları gibi
tarih bilincinden de, bilgisinden de yoksunlar. O dönemde yönetimde
ağırlıkları olan ve "Tehcir"de ağırlıklı rol oynayan "Osmanlı
Kürtleri"nden belli ki haberleri yok. Veya İttihat Terakki'nin
izlediği baskıcı siyasetten zarar gören "Osmanlı Türkleri"nin
varlığından da habersizler...
Geçmişin mirası
Neticede bir imparatorluk geçmişine sahip olmak bu gibi durumlarla
da karşı karşıya bırakır ulusları...
Eski Romanya'ya yaptığım gezilerden birindeydim. Çavuşesku ile bir
söyleşi yaptıktan sonra Bükreş'te bir gün daha kalacaktım.
Romanya'nın basın-yayından sorumlu görevlileri bana kenti
gezdiriyorlardı. Bir etnoğrafya müzesi görmek istemiştim...
Osmanlı'nın toplum hayatındaki izlerini gözlemlemek istiyordum.
Küçük bir binaya götürdüler. Birkaç el örgüsü yün çorap, bir takım
tarım aletleri vardı.
"Tarihten ve toplumdan bugüne kalanlar bu kadar mı" diye sorduğum
müzeci gülerek "Geri kalanlar İstanbul'da Topkapı'da" demişti.