Yine rahmetli Turan Güneş'in anlattıklarını hatırladım...
Demokratik siyaseti kişilere dönük takıntılı nefret üzerinde inşa
ettiğiniz zaman, ortaya çok komik tablolar da çıkar.
1950 seçimlerinde "İsmet Paşa asker kaçağıdır" diyerek Kocaeli'nde
meydan konuşması yapan bir Demokrat Partili'nin yanına gitmiş Turan
Güneş... "Hem paşa diyorsun hem de asker kaçağı diyorsun... Ne
anlama geliyor" bu diye sormuş. Adam da Turan Güneş'e "İsmet
İnönü'yü sevmiyorum. Başka türlü nasıl anlatayım bunu" demiş.
Takıntılı nefret
1950'nin 14 Mayısı'ndaki ilk çok partili gerçek seçimin üzerinden
68 yıl geçtiğine göre, 2018'in haziranında yapılacak seçimlere
dönük oluşumların olgunlaşmış ve yaşanılanlardan ders alınmış bir
çizgide geçmesi gerekiyor. Yani kişilere dönük takıntılı nefretin
bu seçim kampanyasında yerinin olmaması aklın gereğidir.
Bombalı suikast
Ne var ki bu kişilere dönük takıntı bizim siyaset aleminin galiba
genlerindeki bir bilgidir. Sultan 2'nci Abdülhamid Cuma
Selamlığı'na birkaç dakika geç geldiği için Ermeni tedhişçiler
tarafından koyulan bomba ile öldürülmeyince, Tevfik Fikret
üzüntüsünü "Bir Lâhza-i Teahhûr" şiiri ile anlatmamış mıdır? Ve
aradan geçen zaman sonunda "Acaba Abdülhamid devrilmeseydi ve
İttihatçılar yönetime el koymasalardı Osmanlı İmparatorluğu da
çökmez miydi" diye düşünce çeşitlemeleri yapmıyor muyuz?
Tek amaçları var
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisi de, siyasetin bir kanadında
kendisine dönük takıntının bulunduğunu şu cümlelerle
söylüyor...
"-Bunların tek bir amacı, millete söyleyebileceği tek bir projesi
vardır. O da Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmektir. Diyelim ki bunu
başardınız ve yönetimi devraldınız peki siz millete ne vaat
ediyorsunuz? Ne yapacaksınız?"
Ne vaat ediyorlar
"-Milletimden rica ediyorum. Muhalefetten birilerinin karşılarına
geçip kendilerinden oy istediklerinde şunu sorsunlar: Siz ülkeye
hangi büyük yatırımları yapacaksınız? Yavuz Sultan Selim Köprüsü
mü, Marmaray mı, Avrasya Tüneli mi, Kanal İstanbul, 3. Havalimanı
mı? Ne yapacaksınız onu söyleyin."
Siyaseti bıraksınlar
Ben diyorum ki... Siyaseti meslek edinenler zaman zaman kendilerine
"Ben neden siyasetteyim" diye sormalıdırlar. Eğer bu soruya bugün
"Tayyip Erdoğan'ı sevmediğim için siyasetteyim" cevabını
veriyorlarsa, bu mesleği hemen bırakmaları ülkenin yararına
olacaktır.