İki arkadaş çok zengin ve aynı ölçüde katı kalpli bir adam
hakkında konuşuyorlarmış... Biri "Ben bu adamın kalbini
yumuşatabilirim" demiş...
Kalkmışlar ve bu zengin adamın villasının önüne gitmişler. Zengin
adam önündeki çimenle kaplı büyük bir bahçeye karşı villasının
terasında oturmuş, viskisini yudumluyormuş.
Kalpsiz zengin
"Ben bu adamın kalbini yumuşatabilirim" diye iddia eden arkadaş,
bahçenin duvarından atlayıp, çimenle kaplı alana girmiş. Sonra yere
eğilip çimleri yemeye başlamış...
Terasta bu manzarayı izleyen zengin adam uşağını çağırmış.
"Bahçedeki otları yiyen kişiyi bana getir" diye ona emir vermiş...
Uşak da çimenleri yiyen arkadaşı alıp, zengin adamın yanına
getirmiş.
Bir çözüm yolu
Zengin adam bizimkine "Ne yapıyorsun sen" diye sormuş... O da
"Efendim, aylardır işsizim, bir haftadır yemek yemedim. Sizin
çimenleriniz o kadar iştah açıcıydı ki, dayanamadım onları yemeye
başladım" diye cevap vermiş. Bu sözleri dinleyen zengin adam yine
uşağını yanına çağırmış ve ona yeni bir emir vermiş.
- Bu tür acıklı görüntüler beni çok üzer. Bu adamı al, arka bahçeye
götür. Oradaki çimleri yesin. Benim görüntümü ve huzurumu bozmasın,
demiş.