Dün Şemdinli'de 10 askerin ve 8 sivilin şehit olduğu terör eylemi, PKK'nın çaresizliğinin bir yansımasıdır. Çünkü uzun yıllardır ilk kez, devlet çok büyük bir kararlılıkla topraklarımızdaki PKK varlığını bitirmek üzere düğmeye basmıştır. Bu bakımdan intihar eylemlerinin artması şaşırtıcı olmayacaktır.
Dönüm noktası
Pek çok konuda olduğu gibi terörle mücadelede de dönüm noktasının 15 Temmuz olduğu kesindir. Asker giysisi içindeki hainlerin kendi halklarını ve devletlerini hedef alan kanlı darbe girişimleri, sade FETÖ konusunda değil, PKK ile mücadele sorununda da, hepimizi uyandırmıştır. "Böyle gelmiş, böyle gider" anlayışının sonu olmadığı çok çarpıcı biçimde anlaşılmıştır.
Yalnızız...
15 Temmuz olayı bir başka çok önemli gerçeği daha gündeme getirmiştir. O da, Türkiye'nin her çeşit terörle mücadele ederken, dünyada yapayalnız olduğudur. Sade FETÖ'nün değil PYD'nin ve dolayısıyla PKK'nın arkasında da Amerika'nın olduğu kuşkusu, çarpıcı bir gerçek olarak gündemimize girmiştir. Yani NATO'da ortaklık veya stratejik müttefiklik, bu gerçeğin ışığında sadece laf olarak kalmaktadır.
Bekleyen sorunlar
Bu bakımdan PKK ile mücadele ederken ve topraklarımızı her çeşit terör örgütünden temizlerken, nihai aşamada ABD ile karşı karşıya gelmek ihtimalinin bulunacağı da mutlaka hesaba alınmalıdır. Fiilen bir Amerikan uydusu olmak konumundaki işgal sonrası Irak'ında PKK'nın elebaşlarının rahat rahat üslenebilmeleri ve kukla Bağdat yönetiminin Türkiye'yi karşısına alan tutumu, gelecekte karşılaşabileceğimiz sorunların ön işaretleri değil midir?