Hani "Geçer ama deler de geçer" derler ya... Aralıksız yaşadığımız krizlerin de toplumumuzda iz bırakmaması mümkün değildir. Şu doların yükselmesine ilişkin olarak çevrenizdeki konuşmalara bir kulak verin... Sanki dolar bir yabancı para birimi değil de, hayatlarımızı endekslediğimiz bir maddeymiş gibi algılanmıyor mu? Ya da sanki 15 Temmuz hiç yaşanmamış gibi davranan ve konuşan ana muhalefet liderini dinlediğiniz zaman, yorgunluk hissetmiyor musunuz?
Hastalık hastalığı
Tıptaki, fizikteki kavramların mutlaka insan topluluklarında da
karşılıkları vardır. Örneğin Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta dün
Haberx.com'da "Hastalık hastalığı"nı yazmıştı. Buna göre "Hastalık
hastalarında" kalp hastalığı riski gerçekten yüksekmiş. Gelişen
teknoloji sayesinde sağlıklı insanlarda bile birkaç hastalık
bulmak, gerekmediği halde bunları ilaçlara abone yapmak, en azından
bunları takip altına almak artık modern tıbbın rutin uygulamaları
arasına girmiş.
Krizkolik olmak
Şöyle bir kendinizi yokladığınızda, bu toplumun bir ferdi olarak
sizin de "Krizkolik" olduğunuzu hissetmiyor musunuz?
Siyasetteki, ekonomideki ve hemen her alandaki tüm yeni
oluşumların, sonunda bize kriz olarak yansıyacağı gibi bir
endişeniz yok mu? İletişimin gelişmesi ve globalleşme bizi birer
sosyo- politik hastalık hastasına dönüştürmedi mi?