Meğer bunların istedikleri Türkiye modelinde temel öğe,
Türkiye'yi yönetenlerin kayıtsız şartsız teslimiyetçi olmalarıymış.
Atanmışların seçilmişlerden güçlü olduğu, bir NATO ordusu olan Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin gerektiği zaman darbe yapabileceği bir
demokratik Türkiye istiyorlarmış.
Bizim çocuklar
Aslında seçilmişlerin devrilip yasaklı ilan edilmesinin nedeni
bunların zaman zaman raydan çıkmaları ve Türkiye'yi gerçekten tam
bağımsız bir ülke zannetmeleriymiş. O dönemlerde müttefiklerimiz
Türkiye'deki demokrasiyi ve hukuku sorgulamazlardı. Şimdi nasıl
Mısır'ın Sisi'sine derin muhabbet duyuyorlarsa, Türkiye'de darbe
yapanlara da "Bizim çocuklar" diyerek anlayışla yaklaşırlardı.
Oyun oynarlardı
Onlar için Türkiye çok önemli sorunlarla yoğrulan dünyada, ikinci
derecede önemli bir sorun kaynağıydı. Oyun oynar gibi Abdullah
Öcalan'ı verip Fetullah Gülen'i alırlardı. Bu isimlerin yaptıkları
kural ve yasa dışı işlerin güvencesi de onlar olurdu. İstanbul'daki
konsolosluklarının bir yılda verdikleri vizelerin yüzde 9'u
FETÖ'nün Amerika'daki kadrolaşmasına katılacak isimlere verilirdi.
Konsolosluk istatistiklerinde bunlar açıkça görülür ama bu çarpık
kadrolaşma sadece seyredilirdi.