Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerika Birleşik Devletleri'nin yeni Başkanı Trump'la yaptığı 45 dakikalık telefon görüşmesi dış politikamızda istikrar ve devamlılık arayanlar için güzel gelişmelerin habercisi olacağa benziyor.
Farklı bir başkan
Trump'ın göreve başladığı 20 Ocak'tan bugüne kadar olan icraatı ve
çeşitli sorunlar karşısındaki tutumu açıkçası bu ülkenin siyaset ve
karar dünyasındaki çarpıcı değişimi işaret ediyor.
Örneğin Obama döneminde yapılan göçmen anlaşmasını kendisine
hatırlatan Avustralya Başbakanı'nın yüzüne telefon kapatması...
Seçim kampanyasında vaat ettiği Meksika sınırına duvarı yapmak
için, Meksika'dan yapılan ithalata yüzde 20 vergi uygulayarak bu
duvarın yapım parasının Meksika'ya ödetileceğini açıklaması...
NATO'nun işlevini yitirmiş bir örgüt olduğunu söylemesi...
İran ve Çin karşı cephede
Yedi İslam ülkesinden geleceklere ABD'nin kapılarını kapatmasından
ABD'nin Uzakdoğu ülkeleri ile yaptığı serbest ticaret antlaşmasını
feshetmesine kadar uzanan bir dizi karar, Trump'ın diğer ABD
başkanlarından çok farklı olduğunun kanıtlarıdır. Çin ve İran ile
çok açık biçimde düşmanca ilişkilerin yolunun açılması da, Trump'lı
ABD'nin neleri gündeme getireceğinin işaretleridir.
Dostluk mesajları
Bu gelişmelerin ışığında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump'ın
yaptıkları telefon görüşmesinde Türk-Amerikan dostluğuna vurgu
yapmaları, Suriye'de iki ülkenin birlikte hareket etmesinin
kararlaştırılması iyimserlikle yorumlanması gereken gelişmelerdir.
Gerçi FETÖ'nün geleceği, PYD'ye verilen ABD desteği bu görüşmede
galiba bir sonuca bağlanmamıştır.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından elde edilen bilgilere göre telefon
görüşmesi son derece olumlu ve samimi bir atmosferde gerçekleşirken
terörden arındırılmış güvenli bölge, mülteci krizi ve terörle
mücadele başlıkları da gündeme gelmiş.
Bizim için daha iyi