Genel bir değerlendirmeye göre 1'inci Dünya Savaşı Ortadoğu'da
devam etmektedir.
Paylaşılan Osmanlı toprakları üzerinde İngiltere ile Fransa'nın
çizdikleri yeni sınırlar, tam olarak yerlerine oturmamışlardır.
Bu coğrafyaya İsrail'in de gecikmeli olarak girmesi ile zaten
istikrarsız durumdaki Ortadoğu, 1'inci Dünya Savaşı sonrasındaki
belirsizliğin egemen olduğu bir tabloyu tekrar yaşamakta gibidir.
İdlib uzlaşması
Önceki gün Soçi'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Federasyonu
Devlet Başkanı Putin arasında varılan "İdlib Uzlaşması" Ortadoğu
için 1'inci Dünya Savaşı'nın sonunu getirirken belki yine Ortadoğu
için 3'üncü Dünya Savaşı düzenine ilk adımın atılmasını da
simgeliyor olabilir. Yeni bir kriz
Artık Ortadoğu'da belirleyici güçler olarak İngiltere ve Fransa
yok. Acaba yeni Ortadoğu'da artık Amerika-İsrail birlikteliğine
karşı Rusya ile Türkiye mi var?
15 Ekim'de uygulanmaya başlayacak İdlib Uzlaşmasında henüz ilk
hazırlıklar yapılırken, İsrail jetlerinin yönlendirmesi ile bir Rus
uçağının Suriye tarafından düşürülmesi, yeni Ortadoğu'nun
eskisinden farklı bir karmaşa içinde olduğunu gösteriyor. İhtiyatlı
iyimserlik
Bu gerçeklerin ışığında İdlib Uzlaşmasına da, iyimserlikle ama
ihtiyatla da yaklaşmalıyız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından seslendirilen ve İdlib'deki
milyonlarca sivilin hayatlarını güvenceye almayı amaçlayan siyaset
çizgisi, ilk bakışta başarıya ulaşmıştır.
15-20 kilometre genişliğindeki bir güvenli hattın içindeki
teröristler ve buradaki ağır silahlar temizlenecektir.
Bu temizliği Türk ve Rus askeri güçleri ortak çalışma ile
yapacaklardır. Ve bu arada artık ne Rusya ne de Suriye güçleri
İdlib'e saldıracaklardır. ABD güdümlü teröristler
Unutmayalım ki İdlib Uzlaşmasında bölgeden temizlenecekleri
söylenen teröristler, ABD'nin...