İstanbul'daki 4'lü Zirve, Yeni Türkiye'nin dış politikasının en
güzel yansıtıcısıdır. Yeni Türkiye artık Washington merkezli
girişimler dışındaki açılımlara mimarlık da etmektedir.
Ön şartsız dostluklar
Türkiye'nin dostça ilişkiler kurduğu ülkelerin liderleri için,
çeşitli nedenlere dayalı ön şartlar yoktur.
Aynı şekilde Türkiye ile ilişki kuran ülkeler de, bu dostlukları
sürdürmek için Türkiye'ye ön şartlar süremezler.
Macron'un veya Merkel'in Türkiye'ye bakış açıları, Türkiye'nin
dünyaya bakış açılarından çok farklı olabilir. Ama bu farklılıklar
diyaloga engel değildir.
Son tablo
Söylediklerimizi somut örneklerle açalım...Örneğin Türkiye şu anda
Mısır'la da, İsrail'le de özellikle Gazze faciası yüzünden pek iyi
olmayan düzeyde ilişkiler sürdürüyor. Bu arada Suudi Arabistan'ın
Kaşıkçı cinayetinde oynadığı rolün açığa çıkartılması için
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sunduğu teklif Suudiler tarafından
reddedilmiş ve "Sorumlular burada yargılanacaklar" cevabı
gelmiştir. Yani Suudilerle aramız da hafif şeker renklidir...
Putin'in dostları
İstanbul'daki 4'lü Zirve'nin önemli konuğu Rusya Federasyonu
Başkanı Putin, geçen hafta Mısır'ın Sisi'sini ağırlamaktaydı.
Putin, Suriye'ye yapılan ve Rus hedeflerinin de vurulduğu İsrail
saldırılarına rağmen Netanyahu ile de sık sık görüşmektedir. Bu
arada Rusya, dünyadaki pek çok ülkenin ve kuruluşun boykot ettiği
Riyad'daki yatırım toplantısına katılmıştır. Putin'in sözcüsü
Peskov, Kaşıkçı cinayetinden ötürü Suudi yönetiminin suçlanmaması
gerektiğini de söylemiştir.
Türkiye ve Ukrayna
Rusya'nın Türkiye'ye aykırı çizgideki siyasetine karşı, mesela
Türkiye de Ukrayna yönetimi ile sıcak diyalog sürdürmekte ve mesela
Kırım'ın Rusya tarafından ilhakını kabul etmemektedir.
Bütün bu tablonun nihai sonucu ise Erdoğan ile Putin arasındaki
derin diyalog ve özellikle Suriye konusunda iki ülkenin aynı
çizgide siyaset izlemeleridir.
Yeni çizgi
Yeni Türkiye'nin eskisinden bu çok farklı çizgisini Cumhurbaşkanı
Erdoğan kararlılıkla sürdürüyor. Bir başka deyişle Türkiye'nin
izleyeceği siyaset artık Washington'da değil Ankara'da
belirleniyor. Cumhuriyet'in 95'inci yılı kutlanırken, vurgulanması
gereken çok önemli bir tablonun özünde bu değişim vardır.