Televizyon oturumlarındaki tartışmaları izlerken, müteveffa
Amerikalı haber sunucusu Walter Chronkite'ın televizyona çıkacak
konuşmacılara yaptığı uyarıları hatırlıyorum.
Şöyle der Chronkite:
- Televizyon ekranlarından konuşan kişi, izleyicilerin evlerinin
salonundaki bir konuk gibidir. Konuk gittiğiniz evde o evin
sakinleri ile kavga eder misiniz? Konuşmacı bağırıp çağırdıkça,
karşılarındakini dinlemek yerine sürekli söz kesip öfke
seslendirdikçe, izleyiciler bunları evlerine gelip de saygı ve
görgü kurallarını hiçe sayan konuklar gibi görür.
Bu tür uyarılar bizde kimi ne kadar ilgilendirir bilemiyorum. Ama
yine de evrensel doğruları zaman zaman hatırlamakta yarar vardır...
Mesela Esop'un "Dil" hakkında söylediklerini, dillerini sürekli
kullananların hatırlamaları gerekmez mi?
Dil iyiye de kullanılır kötüye de
Bir köle olan Esop'un efendisi Ksantos, akşam yemekte sevdiği
konukların olacağını ve en iyi yemek neyse ondan yapılmasını
emreder. Akşam sofraya dil gelir. Haşlama, kızartma, ızgara dilden
başka yemek yoktur. Konuklar gidince efendisi Esop'u azarlar ve "En
iyi yemek dil midir ki" diye çıkışır. Esop da "Dil ilmin anahtarı,
dostlukların harcı, hukukun güvencesi, anlaşmanın aracıdır. Dilden
değerli ve iyi bir başka şey yoktur" cevabını verir.