Bazılarına göre "Vicdan", "Akıl", "İnsaf" gibi kavramlar sadece
sözlüklerde vardır. Onlara göre gerçek yaşamda bu kavramlar sadece
hayalperest insanlar için anlam taşırlar. Oysa "Büyük insanlık"
böyle kavramlara dayalı bir dünya için yaşar, çalışır ve hatta can
bile verir...
Vicdanın, aklın, insafın devre dışı tutulduğu siyasi çalkantı
dönemlerini defalarca yaşadık. İktidar olmaya dönük hırsların
tırmandığı ve özellikle seçimlere uzanan dönemlerde, vicdanları da,
aklı da zorlayan söylemleri duymaya alışkınız.
Şimdi bu dönemlerden birini daha yaşamaktayız.
Erdoğan gerçeği
Şöyle bir düşünün... Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olmasına
kadar, Cumhuriyet tarihinde "Kürt realitesi"ne bu çapta çözümler
üreten, Kürtçe konuşmayı, Kürtçe siyasi propaganda yapmayı, Kürt
kökenli seçmen tabanlı partiler kurmayı suç olmaktan çıkartan bir
siyasetçiyi hatırlıyor musunuz?
Kalıcı ve demokratik bir çözüm için devleti yasa dışı oluşumlarla
bile görüşmeye yönlendiren, milliyetçi ve muhafazakâr tabanını
incitmeyi göze alarak Öcalan'ı "Açılım süreci"nde muhatap kılan,
gerçekleştirdiği Anayasa değişikliği ile Kürt kökenli seçmenlere
dayalı partilerin musluk kapatılır gibi kapatılmasına son veren bir
siyasetçi var mıydı Tayyip Erdoğan'dan önce?