Vize krizi Türkiye-Amerika ilişkilerini geren ne ilk krizdir ne de son kriz olacaktır. 1964'te dönemin Başbakanı İsmet İnönü'ye "Yeni bir dünya kurulur, Biz de bu yeni dünya içindeki yerimizi alırız" dedirten ve Kıbrıs'ı konu alan Johnson Mektubu, çok geride kaldı... Ama Kıbrıs 1974'te bu defa Türkiye'ye ABD ambargosunun uygulanmasına dayanmadı mı?
ABD ambargosu
Türk-ABD ilişkilerini kopma noktasına getiren gerginliğin kaynağı ise 2002'deki 1 Mart Tezkeresi'nin TBMM'de reddedilmesiydi. Bu olay Pentagon'la Türk Genelkurmayı'nın ilişkilerini kopma noktasına getirdi. ABD 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinin intikamını sadece Irak'ta Türk askerlerinin başına çuval geçirilmesi ile almadı. FETÖ'cü savcıların açtığı komuta kademelerinde temizliği amaçlayan Balyoz benzeri davalar da, Tezkere'nin reddedilmesini sadece izleyen generallerden alınan ABD güdümlü intikamdı.
Bir dizi kriz
Son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın korumaları hakkında alınan tutuklama kararları, PYD/PKK örgütünün ABD tarafından silahlandırılması, Cumhurbaşkanlığı korumalarına silah satışının da, Türkiye'nin savunma sistemini takviye edecek silahların satışlarının da Kongre tarafından engellenmesi birer kriz nedenleriydi. Ama en önemlisi Fetullah Gülen'in Türkiye'de devleti ele geçirmek için örgütlenmesinin ve darbe girişimini organize etmesinin kanıtlarının ABD'ye verilmesine rağmen, bu kişinin ABD tarafından iade edilmek yerine kucaklanması krizi gündemdeydi. Ayrıca 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ABD tarafından önceden bilindiğine ilişkin kuşkular da çok yoğundu.