Türkiye halkının önünde seçilmesi gereken iki temel tercih var... Ya "Devlet" düzenini, hukuku, yasaları, kayıtlı ve meşru siyaseti yok sayacağız. Toplumun mal ve can güvenliği önemsenmeyecek, şiddet ve nefret siyasetin doğal öğeleri olarak kabul edilecek... Polisi ve askeri vuranlar da, polise ve askere sızanlar da, siyasetin ve medyanın belirli kesimleri tarafından korunacaklar ve hatta övülecekler.
Kısacası"Anarşizm"i bir hayat tarzı olarak tercih edeceğiz.
T.C. bir devlettir
Ya da hepimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü bir "Devlet" olduğunu, Irak ve Suriye ile aynı kaderi paylaşmamızı planlayanların hayal gördüklerini tüm dünyaya hatırlatacağız. Bu topraklarda sadece devlet güvenlik güçlerinin hukuk çerçevesinde silah kullanabilecekleri herkes tarafından kabul edilecek. Ülkeyi sadece seçilmişlerin yöneteceği, demokratik siyasetin, rakip tarafların karşı kaleye gol atmaları değil hizmete dönük bir rekabeti sürdürmeleri anlamına geldiği hatırlanacak...
İki tercih
Yeni bir Kongre ile 1 Kasım seçimlerine giden AK Parti de diğer "Meşru" partiler de bu iki temel tercihi kendi seçmen tabanlarına çok açık ve seçik biçimde anlatmak zorundalar. Ya "Anarşizm", ya da hukukun üstün olduğu, yasalarının herkese eşit uygulandığı, can ve mal güvenliğinin egemen olduğu bir "Devlet" düzenini tercih etmek zorundayız.